Merkez sol kadar, merkez sağda da ciddi bir arayış söz konusu. Bu arayışa, sadece parti dışı kişi ve gruplar değil, mevcut partilerin içinden de katılanlar var.
Çünkü yapılan kamuoyu yoklamaları DYP'nin de Anavatan Partisi'nin de tek başlarına yüzde 10 barajını geçmekte zorlanacaklarını gösteriyor.
Bu analizi yapan genç bir siyasetçi şöyle diyor:
"Büyük bir beklentiyle katıldığımız bu partilerde heyecan yok. Herkeste bir ümitsizlik var. Çünkü insanları iktidar beklentisi heyecanlandırıyor. Muhalefet olmanın heyecan yarattığı nerede görülmüş."
Peki heyecan nasıl yaratılır?
Kuşkusuz yeni fikirlerin, yeni politikaların bu heyecana katkısı tartışılmaz. Ancak siyaset kulislerinde bugün için heyecan yaratacak tek şeyin, Anavatan ve DYP'nin bir araya gelmesi olduğu konuşuluyor. Bu konuda neredeyse ortak bir kabul var. Kulislerde bu açıdan ilginç bir adımın atıldığı da konuşulanlar arasında.
Denilen şu; bir süre önce Mesut Yılmaz ve Mehmet Ağar bir araya geldi. Bu buluşmada, merkez sağın nasıl toparlanacağı konuşuldu. Ve Yüce Divan sonrası Mesut Yılmaz'ın bu konularda önemli açıklama yapacağı söyleniyor.
Bakalım siyasetin aynası kulislerde konuşulanlar gerçekleşecek mi? Bu arada bir başka ilginç gelişmenin de altını çizmek gerekiyor. Önümüzdeki Salı günü, yine merkez sağın iki "rezerv lider" adayı İlhan Kesici ile Ali Müfit Gürtuna bir araya geliyor. Daha doğrusu Kesici, Gürtuna'nın "Turkuaz Hareketi"nin bir toplantısına konuşmacı olarak katılıyor.
Kulislerde şaşkınlık yaratan bu gelişmenin nasıl sonuçlanacağı ise merakla bekleniyor.
Görünen o ki, merkez sağdaki tüm bu arayışlar bir süre daha devam edecek. Ve tabandaki değişim arzusu giderek daha da artacak.
Peki nereye kadar?
İşte bu sorunun cevabını deneyimli bir siyasetçi şöyle veriyor:
"Tüm arayışların kilitlendiği nokta Cumhurbaşkanlığı seçimi. İster partili ister partisiz tüm lider adayları hareket tarzlarını o gün ortaya çıkacak karara göre verecek. Çünkü, bu seçim aynı zamanda Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ve AK Parti'nin geleceğiyle yakından ilgili. Eğer Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı olursa AK Parti, eğer olmazsa bu kez kendisi de irtifa kaybeder. Tabii tüm bunları ABD'nin varlığını, İran ve Irak olaylarını göz ardı ederek düşünmemek gerekiyor. Bu nedenle işin çilingiri Cumhurbaşkanlığı seçimi. O güne kadar ciddi bir hareket olacağını sanmıyorum."