İstanbul'un ticari taksi olayını tartışmaya devam ediyoruz. Dün de belirttiğimiz gibi, dikkatimizi bu işin sahipsizliği çekti. Yazdığımız yazılar iki kesimden yoğun tepki aldı. Birincisi vatandaşlar, ikincisi de taksiciler.
İşin sahibi bunlar görünüyor. Peki bu şehri yönetenler nerede? Ne İstanbul Valiliği'den, ne de Büyükşehir Belediyesi'nden tek tepki gelmedi.
Hiç mi söyleyecek sözleri yok. Milyonlarca insanı ilgilendiren bir sorunda nasıl olur da kent yönetiminin, söyleyecek sözü, kısır döngüyü değiştirecek bir projesi olmaz?
Bu konuda, yani şu sahiplenme konusunda çarpıcı bir gerçeğe dikkatinizi çekmek istiyorum. İstanbul'un ulaşım sorunuyla ilgili tam 17 kurum var. Büyükşehir Belediyesi'nden, İDO'ya, İETT'den, Karayolları'na kadar aklınıza kim gelirse ulaşımla ilgili. Bu nedenle yazılanları kimse üstüne almıyor.
Onlar almasa da biz konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bugün özellikle bir kez daha plaka sahipliği konusuna değineceğim. Çünkü sorunun temelinde bu yatıyor. Arayan yüzlerce taksicinin en önemli derdi, kiralık plaka...
Bunlardan biri de Beylerbeyi'nde taksicilik yapan Hüseyin Pekcan... İstanbul Edebiyat Fakültesi, Sosyal Antropoloji bölümü mezunu bir taksici. 1988 yılında taksi plakası almış ve taksiciliğe başlamış...
Pekcan önce kalitesizliğin en önemli nedeni dediği kiralık plaka olayına değiniyor ve şunları söylüyor: "Benim çözemediğim şey, bu kiralık olayıdır. İstanbul'daki plakaların yüzde 60'ı kiralık. Bugün 1 milyar 600 milyon lira kira veren arkadaşlarımız var. Bu para nasıl kazanılıyor ben anlamıyor. İşte hizmet bu yüzden iyi olmuyor."
Aslında 'kiralık plaka' meselesi Pekcan'ın belirttiğinden çok daha karmaşık... Sadece kira ödenmiyor, aynı zamanda plaka sahibine bir de 6 milyar civarında hava parası ödeniyor. Bir taksici hem hava parası ödeyecek, hem de ayda en az 1 milyar 200 milyon kira bedeli ödeyecek. Sonra da kendi geçimini sağlayacak parayı kazanacak. Hüseyin Pekcan bu gerçeğe dikkat çekiyor ve ekliyor: Şimdi bu adam bu yükün altından nasıl kalkacak? Büyük bir yarış içine giriyor ve bir yılda bu parayı çıkartmak için gece gündüz çalışıyor. Bu durumda müşteriye saygı, takside kalite kalır mı? İstanbul'da kiralık plaka olayı bitmediği sürece bu işler düzelmez."
Taksicilerin başka sorunları da var. Kasko ve trafik sigortası, uygun araç alabilme koşulları, uygun servis hizmetleri... Tüm bunları dile getirmeye devam edeceğiz...