AB'den müzakere tarihi almamıza 20 gün kaldı. O tarih alındıktan sonra Türkiye için yeni ve zorlu bir süreç başlayacak. Merkezi yönetimin bu sürece bir biçimde hazırlık yaptığını biliyoruz. Peki ya yerel yönetimler? Örneğin İstanbul yönetimi bu konuda ne yapıyor? Bu sorunun cevabı, TürkiyeAB ilişkilerinde çok önemli bir yer tutuyor. Çünkü Avrupa Birliği ülkelerinde genel demokrasinin gelişmesinde yerel demokrasinin büyük katkısı var. Bu nedenle yerel demokrasi çok önemseniyor.
Önümüzdeki süreç bu açıdan ciddi tartışmalara neden olacak. Bu tartışmanın ana odağında ise İstanbul var.
TürkiyeAvrupa Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Can Baydarol, İstanbul'un önemini şöyle anlatıyor: "İstanbul, Türkiye'nin bir metropolü. Nüfus yapısı, temsil ettiği zenginlikler buna işaret ediyor. Fakat bir yüzüyle de Türkiye'nin kırsal kesiminin yansıması. Tahmin ediyorum AB sürecinde ciddi tartışma konuları arasında İstanbul'un durumu önemli yer kaplayacak." Baydarol'a, İstanbul'un ne yapması gerektiğini soruyoruz. İşte cevabı: "AB, 20072013 bütçesini belirlerken Türkiye'nin dikkate alınacağını biliyoruz. Dolayısıyla belediyelerin AB'ye yönelik projeleri kafalarında geliştirmeleri gerekiyor. Bu çerçevede de tek başlarına değil, belki de AB'deki kardeş şehirlerle birlikte onların tecrübelerinden istifade ederek girişimlerde bulunmaları gerekiyor. " Can Baydarol, İstanbul ve ilçe belediyelerinin özellikle eğitim ve yatırım konusunda dikkatli olması gerektiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor: "AB süreci, aslında bir sosyal dönüşüm projesidir. Bu anlamda İstanbul'un ciddi eğitim atağına geçmesi lazım. Özellikle de genel meslek kazandırma eğitimine hazırlık yapması gerekiyor. Bir de yatırım meselesi önemli. Bunun için ulusal kalkınma ve bölgesel kalkınma ajanslarının kurulması lazım. " Can Baydarol, AB sürecinde yerel yönetimlerin kontrol ve denetim görevinin çok daha önemli hale geleceğini belirtiyor ve ekliyor: "Bu, Türkiye'den yapılan ihracatı da, ithalatı da etkiliyor. Yerel yönetimler, merkezi yönetimden bağımsız olarak bu çarkın dönmesinde bir numaralı aktör haline geliyor. AB'ye girmekte başarı, bizim yaptığımız hazırlıklarımız olacaksa, İstanbul'un başarısı aslında Türkiye'nin AB'ye katılmasının göstergesi olacaktır. Yani İstanbul'u pilot bölge olarak düşündük. İstanbul'un başarısının çevresel halkalar halinde diğer kentlere, Türkiye'ye yayılması da önemli bir strateji." Can Baydarol sözlerini şöyle noktalıyor: " Artık belediyelerin kendi akademisini de kurması lazım . Yerel yönetimlerin son derece bilimsel hale gelmesi gerekiyor."
