Sabah gazetesini ölçme ve araştırmaya verdiği önem için kutluyorum. Medya algılarıyla ilgili araştırmalar sadece sektörün durumunu değil, bir gazetenin sektördeki konumunu da gösterir. Hem gerekli hem de yararlıdır.
Araştırma sonuçları değerlendirme ve geliştirmeye tahvil edilmelidir. Çünkü okurların ne düşündüğünü bilmek gazetelere yeni yayın stratejileri geliştirme imkânı verir, vermelidir.
Sabah'ın Adil Gür Araştırma Şirketi'ne yaptırdığı araştırmanın sonuçları geçtiğimiz günlerde kamuoyuyla paylaşıldı. Araştırma 5-15 Mart 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilmiş. Yedi coğrafi bölgede, 44 farklı ilde toplam 22 bin 318 kişi ile görüşülmüş. Görüşülenlerin 10 bin 601'ı kadın.
Örneklemin seçilmesinde çok aşamalı, tabakalı, tesadüfi yöntem; görüşülecek deneklerin belirlenmesinde ise cinsiyet kotası uygulanmış. Gazeteyi satın alan, kahvehane, işyeri, kuaför gibi mekânlarda ya da internet üzerinden okuyan herkes gazete okuru olarak kabul edilmiş. Hatta bazı sorulara gazete okuyan okumayan herkes cevap vermiş.
20 yaş altı gençleri kapsam dışı bırakması elbette bir eksiklik ama bu haliyle bile son yıllarda yapılan en geniş kapsamlı araştırma bu.
Sevindiren sonuçlar
Araştırma sonuçlarının Sabah açısından hem sevindirici hem de düşündürücü sonuçları var.
Araştırmaya katılan okurlar Sabah'ı açık ara farkla 'en güvenilir gazete' seçmiş. Gazete bu başarısını 'tarafsızlık' konusunda da göstermiş. Okurlara göre en tarafsız gazete Sabah. Bu ikisi zaten birbiriyle bağlantılı konular.
'Gündem belirleme', 'etkili manşet atma', 'kolay okunma' kategorilerinde de Sabah gazetesi liderliği göğüslemiş. Okurlar 'en iyi spor sayfaları'nın da Sabah'ta olduğunu düşünüyor.
Araştırmanın diğer bir önemli sonucu da gazetenin İstanbul'da okunma oranının Türkiye ortalamasının üzerinde olması. Sabah'ın 'kentli' niteliğini gösteriyor.
Düşündüren sonuçlar
Bunlar elbette olumlu; ancak üzerinde düşünmemiz gereken sonuçları da görmezden gelemeyiz.
Sabah bazı kategorilerde liderliği başka gazetelere kaptırmış. Örneğin 'baskı kalitesi' ve 'ek yayınlar' açısından yapılan değerlendirmelerde ikinci sırada gelmiş.
Matbaa ve baskı süreçleri konusunda yapılan yenilik ve atılımları yakından takip ediyorum. Sabah matbaası WAN-IFRA gibi uluslararası otoritelerden ödüller almaya bile başladı. Ama zaman zaman okurlarımızdan özellikle taşra baskıları konusunda şikâyetler geliyor. Demek ki uygulama konusunda çıtayı daha yükseklere taşımak gerekiyor.
Ekler konusuna gelince... Hafta sonu ekleri başta olmak üzere, magazin ve bölge eklerinin yöneticilerinin de Sabah'ı daha üst noktalara taşımak için çaba sarf etmesi gerekiyor. Amaçları Sabah ortalamasının gerisinde kalmak değil, ilerisinde bulunmak olmalı.
Araştırma sonuçlarına göre Sabah en çok da kadınlar ve gençler nezdindeki beğenisini artırmanın yollarını bulmak zorunda. Her iki kategoride de, yani 'kadınlara yakınlık' ve 'gençlere hitap etme'kategorilerinde, üçüncü sırada gelmiş. Kadınlar ve gençler, toplumun iki başat bileşeni. Sabah'ın bu kesimlere yaklaşımının diğer birçok gazeteden daha fazla tasvip görüyor olması iyi ama yeterli değil. Hiçbir konuda ikinci ya da üçüncü olmak yetmemeli, her konuda en iyi olmak için çabalamalı.
Bunu başarmak için de hem içerik hem de kullanılan dil konusunda özeleştiri yapma ve öncülük etme görevi Sabah'a düşüyor.
***
ÖNE ÇIKAN KONULAR