Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Frank Underwood, Rusya Devlet Başkanı Viktor Petrov'u Beyaz Saray'a davet eder. Soğuk Savaş'ın bu iki can düşmanı arasında, uzun bir aranın ardından gerçekleşen ilk resmi ziyarettir bu. Buluşma, manipüle edilmiş medya tarafından 'buzların erimesi', 'stratejik ortaklık', 'ittifak', 'kalıcı barış görüşmeleri' olarak lanse edilir.
Oysa gerçek çok farklıdır. İki lider kapalı kapılar ardında sadece Jordan Valley'de yapılacak olan bir operasyonu tartışmaktadır. Petrov anlaşmaya yanaşmamaktadır.
Bu yüzden, Petrov için düzenlenen akşam yemeğine iki Rus müzisyen ve bir de Rus aktivist çağrılır. Hepsinin ortak özelliği Rus lidere muhalif olmalarıdır. Üçü de Rusya'da yargılanmış ve hapse mahkum edilmişlerdir. Yemeğe Petrov'u protesto etmek için katılmışlardır ve kadehlerini masaya boşaltıp, ağır sözler söyleyerek odayı terk ederler. Ki beklenen ve istenen de budur.
Ertesi gün Frank Underwood 'tarihi' bir konuşma yapar. Akşamki yemekte Petrov'u protesto eden Pussy Riot adlı müzik grubunu över. Kendisinin ve ülkesinin bu insanların yanında olduğunu belirtir. Çünkü haklar ve özgürlükler üzerine kurulu Amerikan değerleri bunu gerektirmektedir.
Oysa biliyoruz ki Pussy Riot grubu ya da Rusya'daki insan hakları ihlalleri başkanın umurunda değildir. Esas neden; akşamki görüşmelerin çıkmaza girmesi, iki liderin kritik konularda anlaşamamasıdır. Bunun üzerine başkan, muhalifler kartını oyuna sokmuş, rakibini köşeye sıkıştırmak ve kendisine avantaj sağlamak için malum retoriği kullanmıştır.
House of Cards dizisinden bir bölüm izlediniz efendim! Dizi deyip geçmeyin. Kimi zaman kurgusal gerçeklikle fiziksel gerçeklik arasında inanılmaz benzerlikler olabilir.