Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet ile medya arasındaki ilişkiye dair en kapsamlı çalışmalardan biri 2008 yılında Çiler Dursun tarafından hazırlanmış. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü için yapılan çalışmanın başlığı: Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet ve Haber Medyası: Alternatif Bir Habercilik...
Dünyanın farklı ülkelerindeki durumları ve etik ilkeleri özlü bir şekilde anlatan bu kitabı bütün meslektaşlarıma tavsiye ediyorum. Kitabın bir bölümünde 'kullanılması gereken kelimeler' ile alakalı bir derleme var.
İşte bu neviden kelimelere dair bazı örnekler: Namus cinayeti, aile meclisi, töre infazı, çılgın koca, kötü yola düşmek, gönlünü kaptırmak, namusun kirlenmesi, namusun temizlenmesi...
Hemen her kadın cinayetinden bir ya da birkaçına rastladığımız bu kavram ve tamlamalar aslında gazetecilik etiği açısından son derece yanlış. Çünkü hemen hepsi değer içeriyor ve toplum nezdinde olumlu çağrışımlara sahip.
Gazeteciler bu dili kullandığında farkında olmadan cinayetlere gerekçe ya da meşruiyet zemini sağlamış oluyor.