Ombudsmanlık müessesesinin işlevsel olabilmesi için sadece ürünlerin değil hizmetlerin de denetlenmesi gerekir. Mesele sadece gazeteyi yayına hazırlamak değildir. O gazetenin basılması, dağıtılması, çeşitli platformlarda temsil edilmesi de önemlidir.
Genel yayın yönetmeni, yazı işleri müdürleri, editörler, muhabirler, fotoğrafçılar, sayfa sekreterleri... Harika bir gazete hazırlayabilirler. Fakat, matbaanın özensizliğinden ya da yetersizliğinden dolayı o gazete çamur gibi çıkarsa emekler heba edilmiş olur.
Ya da dağıtım işinde yaşanan aksamaları düşünelim. Dünyanın en güzel gazetesi; satış noktalarının birçoğuna hiç ya da zamanında ulaşmıyorsa bir anlamı var mıdır?
Benzer şekilde gazetenin temsili de önemlidir. Temsil görevi gazetenin misyonuna, vizyonuna ve prestijine uygun bir biçimde yerine getirilmelidir.
Hasılı kelam; bir gazete sadece yazı işlerinden ibaret değildir. Reklam, promosyon, idari işler, kurumsal iletişim gibi bütün birimler bir çarkın iç içe geçmiş ve birbirini tamamlayan dişlileridir.
***
52. Antalya Uluslararası Film Festivali'nin sonuna geldik.
Turkuvaz Medya Grubu ve dolayısıyla Sabah gazetesi bu geleneksel etkinliğin ana medya sponsoru idi. Haberleriyle festivale destek verdi.
Medya kuruluşlarının bu tarz organizasyonlarla organik bağ kurması zaman zaman dünya medyası tarafından tartışılıyor. Nispeten modası geçmiş bir tartışma bu. Genel kabul, medyayla diğer paydaşlar arasında bir karşılıklı kazanç ilişkisi kurulduğu yönünde. Ben de çeşitli mahzurları mahfuz tutmak kaydıyla Sabah'ın bu etkinliğe sponsor olmasını olumlu buluyorum.
Gerekçelerimi kısaca açıklayayım:
Bu tarz platformlar gazetecilerle başta okurlar olmak üzere farklı toplum kesimleri arasında yeni iletişim kanalları açıyor.
Antalya gibi uluslararası boyutu olan festivaller kültür ve sanat haberlerini gazetelerin dolgu malzemesi olmaktan çıkarıyor. Sanata, sanatçılara ve sanatseverlere alan açıyor.
***
Bu çerçevede değerlendirdiğimizde Sabah'ın festival süresince başarılı bir iş çıkardığını söyleyebilirim.
Başta
Olkan Özyurt ve
Funda Karayel olmak üzere Sabah'ın sinema editörleri etkinlikleri baştan sona takip ederek hemen her gün birden fazla özel habere, söyleşiye ya da izlenim yazısına imza attılar.
Antalya muhabirlerimiz
Talat Öztuzsuz ve
Erdoğan Toprak alana hakim olmanın da avantajıyla hem bölge eklerine hem de ana gazeteye çok değerli katkılar sağladı. Elbette daha iyi bir koordinasyonla daha az tekrara düşülür ve daha fazla katkı yapmaları sağlanabilirdi.
Sabah gazetesi köşe yazarları açılış ve kapanış törenlerine katılıp sanatçılarla buluşarak köşelerinde bu konuya yer verdiler.
Mevlüt Tezel, Şengül Balıksırtı, Hasan Bülent Kahraman ve
Şelale Kadak dev bir kadro oluşturdular... Özellikle etkinlikleri baştan sona izleyen
Yüksel Aytuğ günlük yazı ve değerlendirmeleriyle festival ateşini canlı tuttu.
Günaydın eki festival günlüğü yayınlayarak gazeteyi bir referans noktası ve kaynak haline getirdi. Yayın Koordinatörü
Sinan Özedincik ve Yazı İşleri Müdürü
Yusuf İzel etkinlikleri dönüşümlü olarak izlediler.
sabah.com.tr Genel Yayın Yönetmeni
İsa Tatlıcan ve yardımcısı
Yunus Göksu festivale bizzat katıldılar. Sabah internet sitesi anlık haberler girerek, festival haberleri ön plana çıkararak ve kırmızı halı gibi etkinlikler hakkında fotoğraf galerileri hazırlayarak iyi bir refleks gösterdi.
Sabah genel yayın yönetmeni
Erdal Şafak festivale orta sayfalardan birini tahsis ederek hem sanat verdiği değeri gösterdi hem de okurların özlemini giderdi.
Hepsine teşekkür ediyorum.