Birçok uluslararası festivalde katılımcılar, organizatörler, konuklar ve gazeteciler farklı otellere dağıtılır. Bu imkan ve kapasiteyle ilgili olduğu kadar şehrin tanıtımına katkı yapmak amacıyla da başvurulan bir uygulamadır. Ama bu oteller arasında Antalya'da olduğu gibi ciddi bir yıldız ve statü farkı olmaz.
Antalya Festivali'nin artık neredeyse gelenekselleşen bir tuhaflığı bu... Sanatçılar, komite üyeleri, medya yöneticileri beş yıldızlı bir otelde kalırken; editörler, muhabirler, fotoğrafçılar vs. onlardan ve festival merkezlerinden uzakta bulunan üç yıldızlı bir başka otele atılıyor. Adeta bir tür kast sistemi... Antalya'ya ve festivale yakışmıyor.
Böyle saçma bir ayrım yapılmasaydı eminim haber sayısı ve çeşitliliği artardı. Aynı ortamı paylaşmak gazetecilerin ve sanatçıların kendilerini geliştirmelerine katkı sağlardı. Hepsinden önemlisi festival daha görünür ve duyulur hale gelirdi.
Festival yöneticilerine buradan sesleniyorum: Bu arkaik uygulamaya artık bir son verin lütfen. Gerekiyorsa fotoğraf çekimi ve ses kaydıyla ilgili bazı sınırlamalar getirerek gazetecilerle sanatçıların aynı mekanı paylaşmalarına ve kaynaşmalarına ortam hazırlayın. Yerimiz dardı, statü farkı vardı gibi savunmaların hiçbir anlamı yok.
Ekip arkadaşlarıyla aynı restoranda yemek yemekten yüksünen bir yöneticinin ya da gazetecilerle aynı otelde kalmak istemeyen bir sanatçının festivale katılmaması bence sanat ve medya dünyamız için bir kayıp olmaz.