7 Temmuz 2005... Londra metrosunda üç bomba patladı. Hemen akabinde iki katlı bir otobüs saldırıya uğradı. 52 kişi hayatını kaybetti.
Olayın öneminin farkında olan BBC civardaki bütün muhabirlerini sahaya gönderdi. Fakat BBC'nin beklediği 'haber' umulmadık bir yerden geldi; vatandaşlardan. Saldırının üzerinden altı saat geçtiğinde Londra sakinlerinin BBC'ye gönderdiği malzemenin dökümü şöyleydi: 1000'den fazla fotoğraf, 20 video, 4 bin kısa mesaj, 20 bin e-posta.
BBC bu ilgiyi şaşkınlıkla karşılayabilir ya da görmezden gelebilirdi; yapmadı. Yönetmeyi ve bundan yararlanmayı tercih etti. Vatandaşlardan gelen materyalleri değerlendirmek için forumlar, platformlar oluşturdu. Onu diğer medya kuruluşları takip etti.
Artık hepimiz biliyoruz ki teknolojik gelişmeler vatandaşları haberin edilgeni olmaktan çıkardı. Vatandaşların haber yapması ya da habere katkı yapması korkulacak değil teşvik edilecek bir şey. Hatta, vatandaş gazeteciliği, geleneksel medyanın kendisini yenilemesi için bir katalizör görevi görebilir.

Onarmak ve inşa etmek
Türk medyası, eğer yaşamak istiyorsa, yeni gazetecilik türlerini içermek zorunda. Bunu başarmanın yolu da onarmaktan ve inşa etmekten geçiyor.
Onarılması gereken şeylerin başında güven ve sadakat geliyor. Türkiye'de gazeteler maalesef hiçbir zaman yeterince güvenilir olmadı. On yılların biriktirdiği kötü gazetecilik tecrübesinin kurumsallaştırdığı şüpheyi izale etmek, okurun sadakatini kazanmak elbette kolay değil. Fakat okuru maksimum katkıyı sağlamaya ikna etmek için başka şansımız da yok.
İnşa edilmesi gereken şeylerin başında ise editörlük kurumu geliyor. Yorgun, bıkkın, idareyi maslahatçı, eyyamcı, tek tipleştirici, yabancılaştırıcı, kes-yapıştırcı editörlük anlayışlarından hızla kurtulmamız, bunların yerine 'sorgulayıcı' ya da 'şüpheci' editörlük tarzlarını kurmamız gerekiyor.
Bu editörlük tarzlarının ne anlama geldiğini ilerleyen yazılarda açıklayacağım ama şimdilik kısaca şunu söyleyeyim: Haber kaynaklarının giderek aynılaştığı bir ortamda dikkat ve sunum önem kazanıyor. Bütün editörlerimizin 1998 Pulitzer ödülü sahibi Tom French'in kırmızı kalemine ihtiyacı var. Haberleri bütün kelime ve satırların altını çizerek, bütün isimleri, fikirleri, fotoğrafları ve verileri kontrol ederek tekrar tekrar okumak için.
Haberdeki bütün kelimeler ve çizgiler doğrulanabilir ve savunulabilir olana kadar.