AK Parti Kongresi'nde ekonomiye kısa da olsa vurgu yapıldı. Aktifler vardı, pasifler yoktu. Eğer siz giderlerinizi yok sayar, gelirlerinizi de hep kâr olarak gösterirseniz ortaya pembe bir tablo çıkar. Kongrede de olan buydu.
Zenginleşmeye kim karşı çıkar!
2002'de kişi başına 2 bin 500 dolar olan milli gelirimiz bugün 10 bin dolara çıktı. Ama geçim standardı ortaya konulmadı. 2002'de 400 lira olan geçim standardı bugün 2 bin 600 lira. 10 yıldır frenleri boşalmış gibi büyürken kimse bir türlü düzelmeyen geçim standardını konuşmaya gerek duymuyor.
Ekonomi sayılar yığını değil ki! Hayatın ta kendisi. Topyekûn kalkınmaya ihtiyacımız var. Ama kongrede ne kalkınma modelleri, ne kalkınmanın finansmanı, ne de gelecek projelerini gördük.
AB'yi rafa kaldırdık. Türkİslam sentezine savrulduk. Yılbaşından bu yana 493 milyon dolar özelleştirme yapan bir ülke olarak bu yaklaşımın bankacılık dahil özelleştirmeyi ve serbest piyasa düzenimizi olumlu yönde etkilemeyeceği kesin.
***
Başbakan Erdoğan son dönemde sık sık Menderes'i örnek aldığını gösteriyor.
Biz de bugün Menderes'ten bir alıntı yapacağız.
Yıl 1950. Seçimler yapılmış. Demokrat Parti ezici bir çoğunlukla iktidar olmuş. Menderes kürsüde milletvekillerine sesleniyor: "Seçim başarımızı tebrik ediyorum. Hepinize teşekkür ediyorum. Ancak unutmayın ki iktidarımızın iki ortağı var." Bu sözler seçim zaferi sarhoşluğunu atamayan milletvekillerinde şaşkınlık uyandırıyor. "Kim bu iki ortak" diye düşünürken Menderes'in sözleri kulaklarında çınlıyor: "İktidarımızın iki ortağından biri
jandarma dipçiği, diğeri de
vergi tahsildarıdır."
Erdoğan, kongre öncesi "
zenginden ek vergi alacağız" deyince biz de bu detayı yazmak istedik.
***
Sakın ola, sapla samanı
servet vergisi ile
ek vergiyi karıştırmayın!
14 yıl önce yaşananları unutmayın!
Güneydoğu Asya ve
Rusya krizi dalga dalga yayılırken dönemin Maliye Bakanı
Zekeriya Temizel, "servet vergisi alacağız" deyince ortalık birbirine girmiş, iki yılda milyar dolarların yüklendiği bavullar uçaklarla ülkeyi terk etmişti. 2001'deki büyük finansal krizi tetikledi servet vergisi polemiği.
***
Maliye Bakanlığı'nın işi harcamaları vergilendirmektir.
Servet vergisi,
hem serveti olandan hem de harcama yapandan alınır. Zenginden vergi almanın bir başka metodu da eski adıyla
hayat standardı vergisidir. Bunun siyasi mesajı fakir ya da zengin olmayana "
Ondan alıyorum" demektir. Acaba ondan alınan yoksula verilir mi? Bütün mesele bu.
Meclis açıldı.
Yeni Gelir Vergisi Yasa Tasarısı bekliyor. Büyük ihtimalle
hayat standardına benzer yeni kriter yolda.
Bizden söylemesi.