Tirajikomik bir ustalık döneminden geçiyoruz! Acemilikler birbirini kovalıyor. Altı boş özgüven patlamalarının yarattığı ağır bedelleri ödüyoruz hep birlikte. Kaza, sabotaj, terör derken ölümler peş peşe geliyor. Dün, en güzel başlığı Taraf, "Bilinmeyen bir nedenle 25 asker öldü" diye attı. Afyon'u izlerken bu defa iki Türk insan kaçakçısı faaliyete geçti. İnsan kaçakçıları, Suriyeli, Iraklı ve Filistinli 106 göçmeni Yunanistan'a taşırken, 61'ini İzmir'e 50 metre ötede denize bıraktı.
Aah aah!
Bir türlü doğru bilgiye ulaşamıyoruz. Bize bu acıların açıklamasını yapan siyasetçi, "takdiri ilahi" diyor, asker de bunu onaylıyor. Bölgesel liderliğe soyunan ülkeye bakar mısınız hele! Türkiye'de her beş kişiden dördünün askerlik anıları "Temel ile Dursun" fıkrası gibidir. Daha yeni ehliyet almış acemi asker şoför yapılır. Üniversite mezunu acemi ere karanlıkta el bombası saydırırlar.

Acemilik politikacıya da askere de yakışmıyor! Üstelik orduya değil AB, TSE standardı bile uğramamış! En teknolojik silahları almak işi çözmüyor. İnsan kaynağından en üst düzeyde faydalanmak gerek. Aklın yolunu takip etmeliyiz. Bizim sorunumuz çağdaşlaşmanın ne olduğunu bilmemek. İleri toplum olmanın formülünün bina ve yol yapımı gibi fiziki varlıklardan geçtiğini sanmak.
Halbuki değerleri yaratan, değere değer katan insan! Ne yazık ki insan kaynağını yönlendirecek stratejiden yoksunuz biz. Her gün trafik de dahil "Türk işi" kaza haberlerini tartışıyoruz. Bunlar bizim standartlarını uygulama kabiliyetimizin olmadığı AB'de yok. Ulusal onurumuzu kırıyorlar deyip, sırt çevirdiğimiz AB standartları tam da bu noktada lazım bize.
AB'nin sadece ekonomiden ibaret olduğunu sanıp "Bu krizde ne işimiz var" diyenler, bu standartlar manzumesinin ne ifade ettiğini bilselerdi, Türkiye'nin neler kazanacağını çok daha iyi idrak edebilirlerdi.
Takdiri ilahi!