Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), her ayın ilk günü bir ilimizde ihracat verilerini açıklıyor. Bunu gelenekselleştirdi. Ben de zaman zaman bu gezilere katılıyorum. Bir otobüs dolusu gazeteciyle illere çıkarma yapıyorlar. Bugün demir çelik sektörünün önemli duraklarından biri olan Karabük'teler. Nedense kara lojistiğinde tıkanmış, ihracatçının malını göndermek için düz duvara tırmandığı Hatay gibi gündeme oturmuş bir ili bu ay ıskaladı TİM yönetimi.
15 günde Ortadoğu pazarına mal gönderen ihracatçı, şimdi 35 günde bile malını ulaştıramıyor.
Bunu gündeme taşımak önemsiz mi?
Kuşkusuz 10 yıl önce gazetecilerle birlikte Anadolu'ya çıkma harekâtı önemliydi. TİM, Anadolu'daki ihracatçı sayısını artırmayı, üretici hücreleri, ihracatçı hücrelere dönüştürmeyi hedefliyordu! Anadolu'ya yolculuk "çerçeve programın" ana parçasıydı.
Hatta rahmetli Prof. Arman Kırım, Anadolu'ya inovasyon, markalaşma ve yaratıcılık konusundaki düşüncelerini taşıyor, destek vermeye çalışıyordu.
***
Bir de bugüne bakar mısınız? Anadolu'ya yolculuk programı
patinaj çekiyor! Yıllar önce yaptıkları toplantılarda
Mevlana'dan alıntı yapıp "
Geçmiş geçmişte kaldı. Yeni şeyler söylemek lazım cancağızım" diyerek yenilikçiliğe vurgu yapan TİM yönetimi, bugün sıkışmış ihracatçıya yeni hiçbir şey söyleyemiyor!
Lütfen, kendimizi kandırmayalım. İhracatta işler yolunda gitmiyor. Geçmişte
altın başta olmak üzere ihracatta
kayda alınmayan bazı kalemleri
kayıt altına alarak ihracat rakamlarını açıklamanın kimseye bir yararı yok.
Türkiye'nin acil olarak ihracatta yeni bir bakış açısına, tedarikçilikten çıkıp mal pazarlayan bir vizyona ihtiyacı var.
Burada da Türkiye'nin en büyük üreticiihracatçısı olan
Koç Holding'e görev düşüyor. Zira Türkiye'nin en fazla katma değer yaratan grubu olarak ihracatta yeni yol haritasının çizilmesi konusunda akil adamların toplanmasına öncülük etmeli.
***
Koç, yılın ilk altı ayında
1 milyar 25 milyon lira kâr etti. Orta büyüklükte bir bankanın altı aylık kârı ise
1 milyar lira. Sizce burada bir saçmalık yok mu? Katma değer bu kadar önemsiz mi? Demek ki sanayici-ihracatçı katma değer yaratamıyor. Mesele,
50 milyon dolarlık mal satıp
50 bin dolar kazanmak mı? Yoksa
5 milyon dolarlık mal satıp
3 milyon dolar kazanmak mı?
Şunu biliyoruz. Dövize ihtiyacımız var.
Elbette ihracatçı ihracat yapacak. Ama katma değerli ihracat için kafa yoracak. İhracatçı vakit kaybetmeden karar vermeli.
O halde çözüm ne? İş, yarı kamusal nitelikli TİM'e düşüyor. Şov dönemi bitti. Yeni bir dünya kuruluyor, yeni bir ekonomik düzen geliyor. Dersini çalışmalı. Siyasetten ayrışıp, gerçeklerle yüzleşmeli.