PKK'nın Suriyecesi YPG içinde ABD güçlerine dikkat(!) çeken üst düzey Amerikalının sözlerini aktaralım; "Menbiç civarında Amerikan güçleri var. Sahadaki güçlerin güvenliği, bir numaralı endişemiz. Bu endişe, Türkiye'ye iletildi."
Peki, askerinin orada ne işi var? Menbiç, ABD eyaleti mi? 2 okyanus öteden ABD için tehdit mi algıladın? Bize "operasyon Afrin'le sınırlı olsun" diyor Trump... Biz de cevabı Menbiç'in batısını bombalayarak veriyoruz.
Bu defa "ateş etmeyin, askerim Menbiç'te" feryadı... İyi de bizim mücadelemiz, terörist ile ve sen onunla yan yana duruyorsun. Üstelik terörist ile ABD askerini ayırt etmek mümkün değil...
Elinde ABD silahı, üstünde PYD apoleti, dilinde PKK söylemi... Düşman ile aynı safta yer alıp, "askerimin güvenliğinden endişeliyim" diyeceksin. Bence endişe etmekte haklısın... Biz oraya teröristi temizlemeye gittik, onların yanında olduğun sürece endişen giderilmeyecektir.
Türkiye'den istenen, Zeytin Dalı'nın Afrin'le sınırlı kalması, "bir an önce bölgedeki Türk varlığının geri çekilmesi..." Sorarlar adama, sen 1991'de girdiğin bölgeden neden çıkmadın? Yetmezmiş gibi bölgeye 5 bin TIR silah gönderip PKK'ya teslim ettin.
Çok yakın gelecekte, Trump'un endişesinin son derece yerinde olduğunu göreceğiz. Ordumuzun, o silahlara el koyduğu, paçavra bayrakları ayağının altında çiğneyip direklerini ABD'ye gönderdiğini, teröristleri de PKK apoletleriyle gömdüğünü göreceğiz.
Mehmetçik'in düğüne gider gibi Afrin'e koştuğunu gördük; "nazar değmiş buralara, kurşun dökmeye gidiyoruz." PKK ve ABD işbirliğinde endişe ettikleri "güvenlik güçlerinin" envanterinde asla yer almayacak olan iman budur işte.
Zeytin Dalı'nı Türkiye'nin terör tehdidini bertaraf etmek için "gereken yere" kadar uzatacağımızı, kahraman ordumuzun ihtiyaç duyduğu yerli ve milli silah ve mühimmatı kesintisiz üreteceğimizi, ekonomimizin uzun soluklu mücadeleyi sürdürecek güçte olduğunu görünce "ateş etme, orada askerim var" demesi bu yüzden Trump'un...