Afrin'deki terör hedeflerine yönelik Silahlı Kuvvetlerimizin başlattığı Zeytin Dalı operasyonlarının başarısında yerli ve milli silahlarımızın katkısı çok büyük... PKK'nın ülke içinden temizlenmesinde katkısı büyük olan savunma sanayimiz, Afrin'de YPG terörist unsurlarıyla mücadelede yeni kabiliyetler geliştiriyor.
Harekâtta ilk kez yerli üretim Atak helikopterleri de katıldı. Yerli üretim "Cirit" lazer güdümlü füzeler, ÇNRA'lar (çok namlulu roket atar) de kullanıldı. Teknoloji Komisyonu üyesi Milletvekili Mehmet Erdoğan, Türk malı yerli ve milli silahların performansından dünyanın etkilendiğini söylüyor.
Yerli sanayide ASELSAN, TUSAŞ, TAİ, HAVELSAN, ROKETSAN yanı sıra Ankara ve İstanbul SAHA'da hatta Trakya savunma kümelenmesinde, ordumuzun yeteneklerini artıracak yeni teknolojiler geliştiriyoruz.
Sadece Aselsan üzerinden 40 ülkeye önümüzdeki 3 yılda 6.5 milyar liralık yerli silah yapılacağı, bu beğeninin bir başka ifadesi... Lazer savunma sistemlerimiz, milli radarımız, savunma arenasında büyük sükse yapmayı başardı.
Yerli ve milli silahlarımızla ilgili yeni sürprizlere, terörle mücadele sürecinde tanık olacağız. "Ordunuz ve generalleriniz yetersiz" diye Türkiye'yi küçümseyip PKK ile işbirliğini seçen ABD de bu sürprizlerle yüzleşmiş olacak.
"Kötü komşu insanı ev sahibi yapar" derler... Bu özdeyiş kötü müttefik için de geçerli... Ordumuzun ihtiyaç duyduğu donanım ve mühimmatı vermekte nazlanan, ambargo uygulayan sözde müttefiklerimiz sayesinde(!) savunma sanayimiz şaha kalkmış durumda...
Bu süreçte üniversitelerimizin de devreye girmesini bekliyorum. Savunma sanayiinde kuralı, teknoloji koyuyor ve bunu biz üretmezsek bizim için kimse üretmeyecek. Son soru: 60 teknokent, 800 Ar-Ge merkezi ve binlerce araştırmacı, akademisyen... Siz değilse kim? Şimdi değilse ne zaman?