Birinci nesil organize sanayi bölgeleri (OSB) içinde egzozcusundan penyecisine dek üretimin yapıldığı, yol, su, elektrik götürülmüş bölgelerdi. Bunlardan ülke genelinde yüzlerce var. İkinci nesil OSB'ler, içinde teknolojik şirketleri de barındıran, iletişim altyapısı kurulu teknokent benzeri yerler oldu. Bunların sayısı da 60'ı aşmış durumda.
Ancak yeni nesil OSB kavramı biraz daha farklı... İlkinde fiziki altyapı, ikincisinde teknolojik altyapı söz konusu iken üçüncü nesilde finansal altyapı da düşünülmüş. Finansal altyapı ne ola ki?
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, ülkenin ilk örneği olacak Teknosab üzerinden anlatıyor:
"Girişimci, elindeki 100 birimlik yatırım sermayesinin yarısını bina arsa benzeri kalemle harcıyor, işletme sermayesi kalmıyor.
Uzun vadeli borçlanması gereken alanlarda kısa vadeli borçlanıyor. Yeni nesil OSB tasarımında finansal mimariyi de oluşturmak şart.
Misal 700 milyon liralık altyapıyla tasarlanan Teknosab, yalnızca katma değeri yüksek ürün ve hizmet üreten firmaları kapsamakla kalmayacak, finansa erişimin de altyapıdan sayılacağı düzenlemeleri de içerecek.
Kentteki kabiliyeti farklı eko sistemlerle bütünleştirmek, yeni nesil OSB'ler için başka bir hayati özellik. Durmazlar, raylı sistemlerde küresel marka olmalı. Almanya'dan uçak şirketi satın alan BPlas ayda 2 tane 2 kişilik eğitim uçağı üretebiliyor; yakın gelecekte 15 yolcu kapasitesine neden çıkamasın?
Peki, bütün bunların sonunda Teknosab gibi yeni nesil OSB'ler bize ne kazandıracak?
Burkay'ın cevabı net: "İhracatın kilogram değeri 1.18 $ iken Bursa'nın ihracatında bu değer 4 $ düzeyinde... Stuttgart'ta örneğini gördüğümüz yeni nesil OSB ile pekâlâ 8 $'a çıkabiliriz."
Dünya Endüstri 4.0'ı konuşurken bunu hayata geçirecek yeni anlayışlara, farklı altyapıya ve güçlü zihin yapısına ihtiyaç var. Burkay'ın sözlerinden anladığım, 2020'li yıllarda 25 milyar $'lık yeni zenginlik alanı, Teknosab'dan doğacak. Şimdi sıra ilk örneğini hayata geçirmeye ve yüzlerce OSB'ye ilham kaynağı olmaya geldi.