Olacak şey mi yerli marka otomobil? Hangi çağda yaşıyoruz Şeref Bey...
Bu sözler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "babayiğit arıyorum" çağrısının muhatabı dev holdinglerimizden birinin üst yöneticisine ait...
Başkasının markasını zaten başarıyla (!) üretiyorken, otomobilde yerli markanın hem zor hem de gereksiz olduğunu savunan sanayicilerimiz var ne yazık ki...
Bu yüzden benim tezim şu oldu hep:
Babayiğit, müstemleke kafalılardan çıkmayacaktır zira bizdeki babalar "yiğit" değil. Öncelikle yiğit birini bulup emrine "baba" destek sunarsak, yerli marka otomuz da olur, gemimiz, tankımız, topumuz, uçağımız da...
Nitekim savunma sanayimiz, "millileşme" yolunda dev adımlar atıyor, kendi savunma sistemlerimizi tankımız, gemimiz, helikopterimiz, tüfeğimiz, mühimmatımız ve uçağımızı üretim sürecini yaşıyoruz. Sorun geçmişte de bunu başarmış iken içimizdeki hainlere, "bugünkü kadar cesur" direnemeyişimizdi.
Metin Can Kayseri'de diri diri gömülen 50 savaş uçağı haberiyle Türkiye'nin gündemine oturdu. Bu defa diri diri yakılan yolcu uçağı haberiyle fikri takibin atlatma haberini takdim ediyor sayfamızda.
Almanya'dan temin edilen 5 adet Junkers Ju-52/3m model yolcu uçağı, ABD'nin dayatmasıyla 1946'da, henüz 3 yaşında iken gaz dökülerek diri diri yakılmış.
Bitmedi, Vecihi Hürkuş ile başlayıp Nuri Demirağ ile büyüyen, Kayseri Uçak Fabrikası örneğiyle seri üretime geçilen uçak sanayii bilgi birikimimiz de aynı ateşte kül edildi.
Ancak 70 yıl sonra bugün küllerimizden var olmayı deniyoruz.
Uzay ve havacılık sanayiinin gelişimine bizzat kendi içimizdeki hainler ve işbirlikçisi vizyonsuz iktidarlar engel olmuş ise bununla yüzleşmemiz şarttır. Zira tekrar eden tarih değil, hatalardır.
70 yıl önceki tayyare katliamını bugün Türk uçağına sabotaj, yerli marka otomuza engel şeklinde bize yaşatmak isteyen FETÖ ve PKK militanlarıyla işbirlikçisi bürokrat, sanayici hainlerimizden henüz kurtulmuş değiliz.