Krizzede bildik bir kavram. Kriz olur ve zedelenen kesimleri tanımlar. Afetzede gibi bir şey... Krizzade, bu ortamdan beslenenleri anlatır. Haramzade gibi.
Doların 2 lira, faizin %10'lara dayandığı ortamda, FED'in karıştırdığı dünyanın kimilerine "fırsat" sunması doğaldır. Ancak bunu yaparken bilgiyi kirletmek ve panik havası oluşturmak suçtur.
Yasa koyucular ve uygulayıcıların "izleme" mekanizması ne derece sağlıklı çalışır, bilinmez ama şu sıralar piyasaları dumana boğmak isteyenlerin sayısı hayli artmış durumda.
Karşılıksız dolar basıp ortalığa para saçan FED'in sonbahardan itibaren bu "kötü alışkanlığına" azaltarak son vereceğini biliyoruz.
Belli ki özellikle gelişen piyasalardan yoğun para çıkışı olacak. Sıcak para soğutulacak.
Balo havası yerini "fatura ödemeye" terk edecek.
Ancak bunu biliyor olmamıza rağmen borsa, döviz ve faizdeki hareketliliği "kriz havasına" büründürüp "fırsat kârı" peşinde olanlar var. Her ne kadar aklıselim, Türkiye ekonomisi metriklerinin FED ve benzeri dalgalanmalara karşı dayanıklı olduğunu söylese de böylesi krizzadelerin teşhis ve teşhir edilmesi gerekiyor.
Bütçe açığı son derece düşük, cari açık yönetilir boyutta, Merkez'in rezervleri yeterli, kamunun borcu az, özel sektörün kısa vadeli borcu da alacağına, dışarı götürdüğü mevduatına denk.
Geriye, dumanlı hava kurtlarının bitmez tükenmez iştahı kalıyor ki buna fırsat vermek doğru olmaz. Aslında bunları teşhis etmek çok kolay: Eğer ağzını açınca krizden söz ediyorsa, bilin ki bu bir krizzadedir. İsterse sıfatı ve şöhreti "ekonomist" olsun.
Zaten böylesi ekonomistlerin evrensel tanımı da net: "Son 2 krizden 8'sini bilen..."