Dünya nüfusunun yarıdan fazlası kentli olalı beri, bildik ezberler de değişmeye başladı. Kentli olmak artık, köyden kasabaya, ilçe ve şehre oradan da büyük şehire varmanın ötesinde bir kavram haline geliyor.
Düne kadar ekonomiler ülkelerin rekabeti üzerinden belirleniyordu. Bugün kentlerin rekabeti daha önemli hale gelmeye başladı. Halen ülkeleri birbiriyle kıyaslayan göstergelerde, OECD, G-7, G-20, Gelişen Piyasalar ifadeleri mevcut. Mesela Türkiye'yi dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi kabul edip, ilk 10'a girmesi hedefimiz de var. Fakat hayatın pratiği, ülkelerin gelişmişliğini, cazibe merkezi kentlerin belirlediğini gösteriyor bize.
Belki hâlâ İngiltere'yi Türkiye ile kıyaslıyoruz ancak Londra ile İstanbul'un kıyaslanması, olup biteni açıklamada daha işe yarar olabiliyor.
Çin'in, Japonya'yı yerinden edip dünyanın 2'nci büyük ekonomisi olması, kendi kentlerini, küresel arenada ön plana çıkarma stratejisiyle mümkün olabildi. 15 yıl sonra dünyanın ilk ekonomisi olabilmek adına farklı bir adım attı. Rekabet avantajı sağlamak için 8 büyük kentini birleştirip, Guangzhou adlı 42 milyon nüfuslu devasa şehri kuruyor.
5 bin yıl öncesinden anakent (metropol) olagelen İstanbul'un son dönemde küresel girişimcilerinin cazibe merkezi haline gelmesi, Türkiye'nin rekabet gücüne ivme verecek bir niteliğe bürünmeye başladı. Ülkede yeni şehirler kurulacak olması da kentler arası rekabetin yeni arenasını inşa edecek.
Özellikle emlak alanında kaydedilen gelişmelere bakınca kadim rakipleri Atina, Roma, Dublin, Budapeşte, Viyana, Barselona, Madrid, Lizbon, hatta Paris'ten de "daha cazip" hale gelmiş durumda.
İstanbul'un küresel finans merkezi olma gayreti, üçüncü havaalanı, Yeni İstanbul, Kanal İstanbul projeleri zaten, kentsel dönüşüm, olimpiyatlara talip olma ve benzeri alt alanlardaki gelişmeler sayesinde gerçekleşebilecek.
Peki, ülkeler kadar kentler arası rekabetin bizi götüreceği dünya nasıl bir yerdir ve bunun yönetimden mülkiyete, üretimden paylaşıma dek ne gibi muhtemel açılımlar getireceğini biliyor muyuz?
Tabii ki hayır! Ancak site devletlerin rekabetinin antik dünyası, yakın geleceğimize dair ipuçlarını barındırıyor olabilir.
Bana göre üniversitelerimiz ve şehir planlamanın akil adamları, yeni şehirler kurulma sürecinde, bu ve benzeri soruların cevaplarını oluşturmaya başlasa iyi olur.