Eğer kendinize yakıştırmıyorsanız, hiç kimse bunu sizin takdirinizden yukarıya taşıyamaz. Teknoloji ve Türkiye kelimelerini aynı cümlede zikredince, epey dalga geçen çıkıyor. Hal böyle olunca "elin gavuru yapmış" öykünmesiyle, üç beş paralık ihracata fit oluyoruz.
Benzer bir gelişme, Türkiye'nin kongre turizminde yaşanıyor. Misal İstanbul, kongrecilikte 7 yıl önce 24'üncü sıradaydı. 2009'da 17'nciliğe tırmandı ve 4 temel dinamik sayesinde bugün dünyanın 7'nci büyük kongre başkenti durumunda.
International Congress and Convention Association (ICCA) sıralamasında; Viyana, Barselona, Paris, Berlin, Singapur ve Madrid'in ardından İstanbul geliyor. Lizbon, Amsterdam ve Sidney gibi kentleri de geride bırakarak...
Ulusal, uluslararası kongre etkinliklerde İstanbul'u böylesine cazip kılan, onu birinci lige taşıyan dört çekere bakıyoruz; 1-Türkiye'nin özellikle küresel krizdeki pozitif ayrışmasıyla ekonomi ve siyasette gösterdiği dinamizm. 2- İstanbul'un 64'e ulaşan kongre mekanı. 3- Odaların kentlerini kongre için küreye pazarlama gayretleri ve 4- Sektörün dinamizmi.
Bugün bir sektör haline gelmiş bulunan kongre, toplantı ve etkinlik şirketleri, ilk büyük toplantılarını 10 Şubat'ta Haliç Kongre Merkezi'nde yapacak. MICE Turizm ve medya Grubu Başkanı Volkan Ataman ile Türkiye'nin bu başarısını konuşuyoruz. Ataman'a göre kongre turizminde Türkiye, uluslararası dev kongrelerin tercihi olmaya başladı. Kongre için gelen her yabancının ortalama 1650 $ bırakıyor olması, turizm gelirleri içinde "nitelikli" alternatiflerin önemini gösteriyor. Bugün ICCA standardında 109 uluslararası kongre var bu sayı hızla artıyor.