Şu bilişim teknolojilerinin bir faydası varsa, o da bilgiye ulaşmayı "kolay" kılmasıdır. Ancak gel gör ki depremden vergiye, Mernis'ten sağlığa dek pek çok alanda, becerip yetkin kullanamıyoruz.
Misal şu Çek Yasası... Son aylarda çek mağdurlarından yüzlerce e-posta aldım. Hepsi de karşılıksız çekler yüzünden hapsedilenlerin mağduriyeti üzerine... Şimdi Meclis'te buna dair Çek Yasası var. Beklenti, karşılıksız çek verenlerin hapisten kurtarılması...
Başbakan, yeni yasa üzerinde biraz daha çalışılmasını istiyor. Zira bu haliyle yeni yasa, şimdiki mağdurlara yarıyor fakat yeni mağduriyetler oluşturacak gibi görünüyor. Kısaca halen mağdur "çeki kesen" iken, yeni mağdur "çeki kabul eden" haline geliyor.
Peki çeki yazanı da alanı da mağdur etmeyecek çözüm yok mu? Elbette var ve yeni yasaya ince ayar, bunu sağlayacak. Misal adam 100 çek kesmiş, 1'i ödenmeyince, bu bir çek aldatmacası mıdır ve içeri mi atmalı? Yoksa şirketin ödeme performansını, güvenilirliğini ve çekin kalitesini ölçecek izleyecek, çeki alanı bilgilendirecek sistemler kurmalı mıyız?
Bankaların elindeki sicil kayıtları her ne kadar "silin" dense bile, hâlâ yürürlükte... Merkez Bankası'nın Risk Santralizasyon Merkezi kayıtları ise güncel değil. Hal böyle olunca çek dünyasında "yol kazası" kaçınılmaz olurken kurnazlar da engellenemiyor. Nasıl ki ilaçta Medula sistemiyle, tek kutu aspirinin dahi kime, nerede, ne zaman verildiği kaydı izlenebiliyorsa, çekin kabul veya reddine karar verecek "çek bilgi sistemi" tasarlanamaz mı? Milyarlarca dolarımızı gömdüğümüz teknoloji, bunu da sağlamıyorsa, ne işe yarıyor?