Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Hiç mi kıpırdamazsınız siz?

On yıl, insan hayatında önemli bir zaman dilimidir. Ülkeler için de "orta vade" diyebileceğimiz, azımsanmayacak bir süreyi tanımlar. Hele ki zamanın hızla aktığı, değişimin baş döndürücü girdabında 10 yıl, bazı şeylerin yolunda gidip gitmediğini anlamada, "yeterli" süredir.
Türkiye bugün küresel kriz ortamında, "pozitif ayrışmanın" keyfini sürüyor. Keyif diyorum zira zamanın bize sunduğu baht, bunu talep edenlerin gayretlerinin ötesinde. Çoğumuz, bu durumun sürgit olacağını sanıyoruz ve sizi temin ederim ki fena halde yanılıyoruz.
Sorun, zamanın sunduğu dinamikleri iyi değerlendiren yönetime sahip olmanın, "tek başına" yetmeyeceğidir. Sorun, 2023 hedeflerine koşarken ülkeniz "ilk 10'da" olurken, firmanızın, işletmenizin, kurumunuzun veya bizzat sizin hayatın "ilk 10'unda" mı yoksa "sonunda mı" olacağınızdır.
Krizin diliyle konuşurken, "başımızdan geçmişti" diyoruz. "Teğet" diyoruz. Avrupa yangın yeri ama bize "sıçramaz" diyoruz. Az çalışıp çok harcama hastalığımız nüksetmeye başladı. Büyüme, istihdam artışı, denk bütçe, yönetilebilen cari açık, yükselen yıldız Türkiye... Bütün bunları "sürdürebilir" kılmak için yalnızca "alkış" yetmiyor. Mesela bende takıntı halini alan, daha nitelikli üretime geçişi hızlandırmak gerekiyor. Mesela çok çalışmaktan ziyade verimli çalışmak gerekiyor. Mesela icat çıkarmak gerekiyor. Mesela eski köye yeni adet gerekiyor.
Kurnazlığı terk edip daha akıllı olmak gerekiyor. Ortağına, müşterisine "pusu kurmamak" gerekiyor.
Bir de şu 10'uncusunu yapacağımız Sanayi Kongresi'nde artık, lafı bırakıp "yenilikçi ve katma değerli üretime" geçmek gerekiyor. 10 yıl oldu yahu!.. Hiç mi kıpırdamazsınız ey sanayiciler...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA