Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemi, döviz piyasasının allak bullak olduğu bir dönemde hayatımıza girdi. Geleneksel para politikası araçlarının devre dışı olduğu bir denklemde KKM, politika seti içerisindeki en iyi ikinci alternatif olarak uygulamaya kondu. Döviz piyasasının ateşini söndürdü, TL'ye can simidi oldu. TL'nin son bir yılda istikrarlı bir seyir izlemesinde KKM'nin rolü büyük. Merkez Bankası'nın döviz talebini ve çıkışını zorlaştırıcı regülasyonlarının yanı sıra döviz rezervlerindeki artışın da kurdaki sakinleşmeye etkisi yadsınamaz. Özellikle dolar/ TL kurunda 2022'nin ikinci yarısından bu yana çok küçük değişikler yaşandı.
KKM'nin getirisi politika faizi artı üç puan ile sınırlandırılmıştı. Bankalar bunun üzerinde faiz veremiyorlardı. KKM ilk çıktığında politika faizi 14 idi. Dolayısıyla KKM'nin kur farkı haricindeki getirisi yüzde 17 idi. Politika faizindeki kademeli düşüşle birlikte KKM'nin faiz getirisi de yüzde 12'ye geriledi. Kur cephesinde bir hareketlilik olmayınca KKM'nin cazibesi zamanla azaldı. Normal mevduatın getirisi ise arttı. Hatta vadeli mevduatta yıllık faiz kimi özel bankalarda yüzde 30'u gördü. Durum böyle olunca bazı mevduat sahipleri vadesi gelen KKM hesaplarını yenilemeyerek tasarruflarını normal vadeli mevduata, dövize veya borsaya yönlendirmeye başladılar. Kasım ortasına kıyasla KKM'de tutulan toplam TL miktarında yaklaşık yüzde 6 gerileme var.
EMEKLİLİK İÇİN ERKEN
KKM ilelebet sürdürülebilecek bir yöntem değil. Ama KKM'nin görevini tamamladığını ve EYT ile emekliye ayrılması gerektiğini söylemek için henüz erken. Küresel piyasalar resesyon, enflasyon ve jeopolitik risklerle cebelleşmeye devam ediyor. Sis perdesi son haftalarda biraz aralansa da küresel piyasalarda görüş mesafesi halen yüksek değil. İçeride ise seçim süreci resmen başladı. Bu ortamda kur cephesinden gelebilecek olası bir yeni şoka karşı bağışıklığı artırmak için hatırlatma dozuna ihtiyaç var. İşte bu yüzden ekonomi yönetimi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) karşı taraf olduğu KKM işlemleri için bankalara uygulanan faiz sınırını kaldırdı. Amaç, KKM'ye olan ilgiliyi belli ölçülerde canlı tutarak finansal istikrarı korumak. Bu gelişme sonrasında KKM'de faiz oranlarının yeniden yüzde 17 civarına çıkabileceği öngörülüyor.
***
MERKEZ'İN ENFLASYON BEKLENTİSİ DEĞİŞMEDİ
TCMB, yılın ilk enflasyon raporunu açıkladı. 2023 için yıl sonu enflasyon beklentisi değişmeyerek yüzde 22.3'te kaldı. İki faktör enflasyon tahminde yukarı yönlü etki oluştururken, ikisi ise tahmini aşağıya çekmiş. Bu dört faktörün olası etkileri alt alta toplandığında ise enflasyon beklentisine toplam etki sıfır çıkıyor. Önce yukarı yönlü etkilere bakalım. TCMB'nin öngörülerine göre, asgari ücret artışının etkisiyle birim iş gücü maliyetleri enflasyon tahmini 1.5 puan yukarı kaydırmış. Döviz kurlarındaki sakin atmosferin yansıması, TCMB'nin tahmininde kendisini hissettiriyor. Önceki tahmine kıyasla ithalat fiyatlarının enflasyonu sadece 0.1 puan yukarı çekebileceği öngörülmüş. İthalat fiyatlarının enflasyonist etkisinin ılımlı seyredeceği tahmini; küresel tedarik zincirindeki aksaklıkların hafiflemesi ve enerji fiyatlarının gevşemesiyle de ilintili.
Gelelim beklentiyi aşağı yönlü etkileyen faktörlere. Bir önceki enflasyon raporundaki tahmine kıyasla kamu tarafından yönetilen/yönlendirilen fiyatların enflasyonu 0.2 puan aşağıya çekeceği öngörülmüş. TCMB'nin piyasaya kıyasla enflasyondaki düşüşün daha hızlı gerçekleşebileceğine yönelik iyimser yaklaşımının altında yatan asıl sebep ise fiyatlama davranışlarındaki değişimden kaynaklanıyor. Fiyat artışlarının genele yayılma derecesini ölçen yayılım endeksinde kayda değer bir gerileme var. Geçen yılın ilk yarısında A'dan Z'ye bütün mal ve hizmetlerin fiyatları artmıştı. Yine birçok kalemin fiyatları artıyor; ancak bunun genele yayılımı eskisi kadar güçlü değil. Piyasaların enflasyon beklentisinde de gerileme var. TCMB bu gelişmeleri fiyatlama davranışlarının normalleşmeye ve enflasyon beklentilerindeki katı tutumun çözülmeye başladığı şeklinde yorumluyor. Merkez, enflasyon ana eğilimi ve beklentilerindeki değişikliklerin tüketici enflasyonu üzerinde 1.4 puan kadar düşürücü etki oluşturabileceğini öngörüyor.
Yayılım endeksi değerleri 2021 yılına kıyasla halen yüksek seyrediyor. Piyasa Katılımcıları Anketi'nde yer alan yüzde 32.5'lik enflasyon beklentisi ise TCMB'nin tahmininin 10 puan üzerinde. Altı ay öncesine kıyasla fiyatlama davranışları ve beklentilerle ilgili daha iyi bir noktada olduğumuz kesin. Ama güçlü bir dezenflasyon süreci için henüz fiyatlama davranışları ve enflasyon beklentilerindeki anormalliklerin tam olarak törpülendiğini söyleyemeyiz. Hem para hem de maliye politikası araçlarının enflasyonu düşürmek için 2023'te en fazla yoğunlaşması gereken yerler de buralar.