Beklenen oldu. Baz etkisiyle birlikte yıllık enflasyon yüzde 64.27'ye geriledi. Aralık 2021'de yaşadığımız kur şoku, enflasyon rakamlarını anormal seviyelere zıplatmıştı. Sadece o ay, tüketici fiyatları ortalamada yüzde 13.58 artış kaydetmişti. Bu denli sert ve ani bir yükselme enflasyon beklentilerinin ve fiyatlama davranışlarının bozulmasına neden oldu. Yıllık bazda enflasyon yüzde 85'in üzerini gördü. Son iki ayda ise enflasyonda daha ılıman bir iklime doğru geçişin ilk adımlarını atmaya başladık. Aralıkta enflasyon aylık bazda yüzde 1.18 olarak gerçekleşti. Enflasyon serisinden yüzde 13.58 çıkıp yerine yüzde 1.18'lik aylık veri girdi. Doğal olarak enflasyon düştü. Kabaca baz etkisini bu şekilde özetleyebiliriz. Enflasyonun gerilemesi bazen kafaları karıştırır. Enflasyonun düşmesi, fiyatlar genel seviyesindeki artış hızının yavaşladığı anlamına geliyor. Bu düşüş, TÜFE sepetindeki her bir ürünün fiyatının gerilediği anlamı taşımıyor. Fiyatları düşen ürünler yok mu? Evet, var. Ulaştırma kaleminin yanı sıra gıda ve ayakkabı grubundaki fiyat düşüşleri enflasyonu aşağıya çekti. Tablodaki rakamlar bu etkiyi özetliyor.
ENERJİ VE İNDİRIM ETKİSİ
Küresel enerji fiyatlarındaki gerileme, faturalara yansıyor. Hem doğalgaz hem de akaryakıtta fiyat artışları hız kesti. Hatta akaryakıt fiyatları 29 TL'den 22 TL'ye doğru salındı. Ocak ayından geçerli olmak üzere doğalgaz fiyatlarına indirim geliyor. Onun da enflasyonu düşürücü etkisini önümüzdeki ay açıklanacak rakamlarda göreceğiz. Giyim ve ayakkabı fiyatlarındaki düşüş ise yılbaşı indirim sezonuyla alakalı olan bir durum. Şimdi de fiyatı aylık bazda en yüksek artan ürün gruplarına gelelim. Burada karşımıza sağlık ve ev eşyası kalemleri geliyor. Aralık ayında ilaç fiyatlarında kur ayarlamasına gidilmişti. Bu ayarlama, ilaç fiyatlarını kayda değer oranlarda artırdı. Ev eşyasındaki yüksek fiyat artışlarının altında ise daha farklı bir dinamik var. Bu ürün grubunun döviz kuru ve küresel maliyet değişimlerine hassasiyeti yüksek. Zira ya ürünler ithal ya da yerli üretim içerisindeki ithalata bağımlılık yüksek.
TALEPTE ARTIŞ VAR
İşin bir de talep boyutu var. Negatif reel faiz, tasarruf eğilimini köreltiyor. Haliyle insanlar, ellerindeki paranın satın alma gücü çok fazla azalmadan harcamalarını tamamlama derdine düşüyorlar. Özellikle dayanıklı tüketim ürünlerine olan talep öne çekiliyor. Fırın, bulaşık makinesi, buzdolabı gibi beyaz eşya ürünleri yenileniyor. Bir de hayatımıza giren yeni tip ev eşyaları da var: Yağsız fritöz (airfryer), kablosuz dikey süpürge, kahve makineleri… İnsanlar bu yenilikleri de bir an önce alıp evlerine koymak istiyor. Talep canlı olunca ev eşyası üreticileri/satıcıları, kur ve maliyet artışı kaynaklı yüklerini tüketiciye daha kolay yansıtıyorlar.
ENFLASYONDA 2023 SENERYOLARI
Son olarak, enflasyonun önümüzdeki aylarda izleyebileceği seyirle ilgili kısa bir analiz yapalım. Enflasyondaki düşüşün devam etmesini sağlayabilecek nedenleri şöyle sıralayabiliriz:
Mayıs-haziran dönemine kadar sürebilecek baz etkisi,
Enerji fiyatlarının düşüş trendinde olması,
Dolar/TL kurundaki durağanlık,
Market zincirlerinin aylık bazda fiyatlarını sabitleme kararı alması. Bunlar, geleceğe yönelik umutlandırıcı etmenler. Ancak iç ve dış kaynaklı tüm faktörlerin önümüzdeki aylarda enflasyonu düşürücü yönde çalışabileceğini iddia etmek mümkün değil. Enflasyonda yukarı yönlü riskler de var. Yeni yıl maaş zamları, ilk birkaç ay enflasyondaki düşüşü sınırlandırabilir. Kuzey yarım kürenin birçok noktasında kış mevsimi oldukça kurak geçiyor. Kuraklığın bahar aylarına kadar devam etmesi halinde gıda fiyatlarında aşırı fiyat hareketleri gözlemlenebilir. Küresel enerji fiyatları, jeopolitik gelişmelere fazlasıyla bağımlı durumda. Fiyatlar birkaç aydır gevşiyor. Yılın ilk yarısında bu trendin korunması bekleniyor. Ancak, yılın ikinci yarısında enerji fiyatlarının nasıl bir seyir izleyeceğini kestirmek çok kolay değil. Rusya-Ukrayna savaşının gidişatına ve Avrupa'nın kendi enerji piyasasını dengeleyici yönde attığı adımların ne derece başarılı olabileceğine dair belirsizlikler var. Bu belirsizlik ortamı, enerji fiyatlarının enflasyon için halen bir risk unsuru olduğunu hatırlatıyor. Tüm bu etmenlere baktığımızda yılın ilk yarısında enflasyonun gerilemesi ihtimalinin ağır bastığını görüyoruz. Eğer bu düşüş para ve maliye politikalarıyla desteklenebilirse, yılın ikinci yarısında vatandaşlar enflasyondaki düşüşü daha fazla hissedebilir.