İnkâr ve asimilasyon politikalarını reddeden "Yeni Türkiye"de yaşayacaksın.
Acılarla yüzleşen, kırgınlıkları telafi eden "Yeni Cumhuriyet"le soluklanacaksın.
Çözüm Süreci'nin sunduğu huzur ve güvenlikle "Yeni hayata merhaba" diyeceksin.
Sonra... Barışı zehirleyeceksin.
Peşmerge'yi "özel konvoyla karşılayacak", Mehmetçiğe "kurşun sıkanları" himaye edeceksin!

***
Kısa süre önce Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bir grup gazeteci sohbet ediyorduk.
Başbakan dedi ki...
Türkiye'ye rağmen Türkiye'nin sınırlarında hiçbir şey olmaz.
Şiddet ortamını tahrik etmeye kalkışanlar Kobani'de de başka her yerde de yalnız kalırlar.
"Nasıl olsa Suriye'de kaos var. PKK ile PYD, IŞİD'e karşı mücadele ediyor ve meşrulaşıyor" diye düşünen yanlış hesap yapar.
Askeri, polisi şehit edenler, Kobani'deki çatışma üzerinden tamamen milli olan Çözüm Süreci'ni dış aktörlerle irtibatlandırmaya, yabancılaştırmaya çalışıyorlar.
Kürt vatandaşların beklentilerinden çok, dışarıdaki aktörlerin çıkarlarını karşılar mahiyette davrananlar yerli olma niteliğini kaybeder.
Herkes için muhasebe zamanı!
***
Dün, Cumhuriyet'in 91. yılını kutlarken, içimiz buruktu. AKM'deki geçit resmini izlerken tribündeki konuklar, Ermenek'te yerin yedi kat altında can pazarına düşen gariban madencileri, ülkeyi tahrik eden şiddet olaylarını, sınırımızdaki sıcak çatışmanın ateşini de konuşuyor, "Ne zor bir memleket. Başından dert eksik olmuyor" diyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın resepsiyonu iptal kararı da doğru bulunuyordu. İşte o Cumhuriyet; kardeş kavgalarını, tuzakları, ekonomik krizleri geride bırakarak, yeni bir ruh ve azimle geleceğe yürümeye çabalıyor. Tabii, ayaklara vurulan pranganın çözülmesi kolay olmuyor.
***
Kobani'de yaşayan 200 bin Kürt Şanlıurfa Suruç'a sığınırken,
Erbil'deki Kürt yönetimi Ankara'dan güvence ararken,
Suriye'deki iç savaştan kaçan yüzbinlerce Arap, Türkmen, Kürt, Ezidi sadece Türkiye'de yaşama şansı bulurken,
"Konjonktürel belirsizlikten medet umma planı ne ola ki?"
Irak'taki bölgesel Kürt oluşumu bile Türkiye ile entegrasyona hazırlanırken, Suriye'deki özerk Kürt kantonları denemesinin bile Türkiye'den başka şansı olabilir mi?
Haa, deniyorsa ki "İsrail'in geleceği için Suriye'de de tampon Kürt bölgesi gerekiyor!" O, zaten bu coğrafyadaki stratejik oyunun "bam teli!"
***
Netice olarak, barış isteyenlerle, savaş isteyenlerin ayrıştığı kritik kavşaktayız.
Peki, "Nasıl bir Cumhuriyet istiyoruz?"
"Temel hak ve özgürlükleri teminat altına alan, inançlara saygılı, yaşam tercihlerini koruyan, farklılıkları zenginlik kabul eden, devletin karşısında bireyi yücelten, ötekileştirmeyen, tek tipleştirmeyen, refah toplumunda barış içinde bir arada yaşamayı esas alan Cumhuriyet!"
Bu ideale ulaşmak yerine, "etnik temelli alan hâkimiyetine dayalı projeler peşinde koşanlar" kaybetmeye mahkûmdur.