Hafta sonu Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Kayseri ve Kahramanmaraş'ta idik.
Yoğun diplomatik ve siyasi gündemine karşın Başbakan'ın "ekonomi" ile yakından ilgilendiğini fark ettik.
Başbakan Davutoğlu, 15-16 Kasım'da Avustralya'nın Brisbane kentinde düzenlenecek "G 20 Zirvesi"ne özel olarak hazırlanıyor. G 20 dönem başkanlığı aralık ayından itibaren Türkiye'ye geçecek.
Başbakan, G 20 zeminini Türkiye ekonomisi için yeni bir sıçrama tahtasına dönüştürmeyi düşünüyor. Edindiğim izlenim şu:
2003-2014 döneminde tüm risklere karşın ekonomide "başarı öyküsü" yazan Türkiye, G 20 dönem başkanlığında da "iz bırakmak" istiyor.
Yani, geçmişin başarılarını anlatmak yerine "Yeni Türkiye'nin, Yeni Dünya" için yol haritası çizmesini hedefliyor.
Başbakan, daha hükümetin kuruluşunda başlıklarını duyurduğu "25 Dönüşüm Programı"nı hem Türk hem de uluslararası kamuoyuna mal etmeyi, küresel ortak payda bulmayı amaçlıyor.
Gelişmiş, gelişmekte olan tüm ekonomilerin temel problemleri için "Türkiye Reçetesi" sunulmasını arzuluyor.
"İş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, iş gücü piyasasında reform, kamu gelirlerinin kalitesinin artırılması, enerji verimliliği, ar-ge, rekabetçilik, nitelikli eğitim- nitelikli insan, kalkınma için uluslararası işbirliği modelleri, suyun kullanımında yeni yaklaşımlar, ailenin önemi ve nüfus politikaları..." Bu ve daha birçok alanda Türkiye'nin dünyaya söyleyecek çok sözü bulunuyor.