Başbakan Ahmet Davutoğlu, kamu düzenini tehdit eden saldırıların sürmesi halinde Çözüm Süreci için "Her konuda tutumuz değişir" dedi. Davutoğlu, Kahramanmaraş yolunda ANA uçağında gazetelerin Ankara temsilcilerinin sorularını şöyle yanıtladı:
-
3 askerimiz şehit edildi, HDP ise açıklamasında "3 PKK'lı infaz edildi" diyor...
Bizi endişelendiren bu mantık. Asker-gerilla gibi bir karşıtlık üzerinden çözüm süreci yürümez. Niye öldürüldü o üç terörist? Baraja saldırdıkları için. "Biz istediğimiz yolu keselim, inşaata saldıralım, haraç alalım, istediğimiz insanı mahkeme edelim" deniliyorsa, bunlarla çözüm süreci yürümez. Çözüm süreci üzerinden güvenlik boşluğu varmış gibi sonuca ulaşmak mantık hatası.
-
Kamu düzenini zedeleyecek hiçbir şeye bedeli ne olursa olsun izin vermeyeceğiz dediniz. Bu, gerekirse çözüm sürecinin feda edileceği anlamında mı?
Hayır. Ama valilerin, güvenlik güçlerinin görevi olayların önüne geçmektir. Şimdiye kadar 'aman çözüm sürecine halel gelmesin' diye itina gösterdik. Kamu düzeni pazarlık konusu değildir. Devlet, güvenlik güçlerinin meşru güç kullanma hakkını tartışmaz.
-
Kobani bahanesiyle yaşananlar süreci zehirlemiş görünüyor...
O ikilik devam ediyor. Problem ikili dil kullanmak. Birileri saldırırken diğerleri siyasi alanda olumlu mesajlar versin... Böyle oportünist tavır içine girilmesi, çözüm sürecini esas tehdit eden şey.
-
Kamu düzeni sağlanıncaya kadar çözüm sürecinde adım atılmayacak mı?
Gerçek alanda sonuç alınacak bir süreç işleyecekse önce sözlerinde durmalılar. Silahları bırakmalılar. Aksine şimdi şiddet ve silaha sarılıyorlar. Kimse şunu bekleyemez: 'Onlar istedikleri anda şiddet kullansın, devlet atıl kalsın.' Yol haritasında birinci madde kamu düzeniydi. Kamu düzeninin olmadığı yerde hiçbir şey olmaz.
-
Sokak eylemleri, saldırılar sürerse İmralı ziyaretleri biter mi?
Değerlendiririz, her konuda tutumumuz değişir. Süreç dediğimiz şeyde muhatap PKK ya da HDP değil. Esas muhatabımız Kürt vatandaşımızdır. Onlar da hükümetimizden memnunlar. HDP de TBMM'nin parçası. Orayı terk edip, kendilerince küçük egemen alanlar oluşturmaya kalkarlarsa devlet buna sessiz kalmaz.
PARALEL'İN MHP VE CHP'DEKİ GÜÇ OYUNU
-
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi güncellenmesinde son durum nedir?
Devletin içinde meşru otorite dışındaki her örgütlenme devlete tehdittir. Paralel yapı, bürokrasi içinde örgütlenerek siyasi partiymiş gibi hareket ederse bu, sadece iktidara değil, muhalefete de tehdittir. Örneğin, telefon dinlemeleriyle ilgili bilgiler geldi. AK Parti yanında CHP ve MHP de dinlenmiş. CHP ve MHP'de de ayrı bir güç oyunu var ve o oyunun içine giriliyor. Bu yapı, gerektiğinde kendisine hayır diyemeyeceği, şantaj yapacağı düzenleme içine girmiş.
-
Paralel yapı, milli güvenliği tehdit eden unsur mu yoksa bir terör örgütü mü?
MGK toplantılarında bu konuyu değerlendireceğiz.
-
Yargı Paketi'nde anayasal düzene karşı suçlarda mal varlıklarına el koyma hükmü var. Bu, paralel yapıyla ilişkilendirildi...
Anayasal sistemi kim tehdit ederse, devletin meşruiyetini ve siyasal sistemini yok etmeye çalışırsa tabii ki o çerçevede değerlendirilir.
-
"Jandarma Genel Komutanlığı uzun vadede Jandarma Genel Müdürlüğü olacak" deniliyor...
Hayır, öyle bir şey yok. Yapılacak olan tümüyle Silahlı Kuvvetlerden ayrılıp buraya (İçişleri'ne) gelmek değil. Kolluk görevlerinde İçişleri'nin eskiden fazla yetkisi yoktu. Şimdi kolluk görevlerinde İçişleri'ne yetki veriyoruz, askeri görevlerde yine Silahlı Kuvvetler'in parçası olarak kalmaya devam ediyor.
KOBANİ'DE MASKELER DÜŞTÜ
-
Kobani'de son durum nedir?
Bizim yaptığımız hamleler, maskeleri düşürdü birçok şeyi deşifre etti. Olaylar Kobani'ye yardım için başlatıldı. Türkiye nasıl yardım eder? 'Türk askeri istemiyoruz.' 'PYD unsurları geri gitsinler.' 64'ü 'gidebiliriz' dedi. Özgür Suriye Ordusu ve Peşmerge gelsin. Kabul etmediler. Rejim ile işbirliği ortaya çıktı. Nedir niyetin? Bu yolla Türkiye'nin içini karıştırmak mı? Rejim ile işbirliği içinde orada bir koçbaşı olmak mı? Aynı anda PYD, IŞİD ve rejimin olduğu bir yere bizim müdahil olmamız için herkesin müdahil olması lazım. Sütten ağzımız yandı. Entegre strateji görmemiz lazım.
-
ABD ile ilişkilerde bir gerginlik var gibi...
Öyle bir kriz ortamı yok. Görüş farkı var ve zaten onu gidermeye çalışıyoruz. Batı kamuoyunda, 'IŞİD gibi bir terör örgütü ile mücadele ediyoruz' görüntüsü veren palyatif operasyonlara değil, entegre stratejiye ihtiyaç var.