Çankaya Köşkü'ndeki son veda resepsiyonunda Hanımefendi'nin sürpriz yapacağı belliydi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün yüzündeki ifade "patlama yapacak" izlenimi veriyordu. Ancak tepkinin dışa vurumu problemliydi. Zira ciddi bir "dolduruş durumu" hissediliyordu.
Bazı konulara, kimi yorumlara takılıp kaldığı anlaşılıyordu. Ancak bu konu ve yorumların asli sahibinin kim olduğu hususunda kafası karışıktı. Bu nedenle olsa gerek öfkenin dili, toptancı bir yaklaşımla kullanıldı. Hatta Hanımefendi, yakın zamanda kulislerde duyduklarımızı, bir soru yöneltilmesine gerek dahi duymadan resmileştirdi. 7 yıl boyunca kendisine çizilen sosyal sorumluluk alanında kalmaya özen gösteren Hanımefendi'nin, meseleyi kişisel ve duygusal boyuta taşıması da ilginçti. Haklı olduğu yönler de vardı. Yeni dönemin yönetiminde hassas olmak, partiye emeği geçmiş hiçbir ismi değersizleştirmemek, kırgınlıklar yaratmamak, buradan muhalefet üretilmesine geçit vermemek lazım.
Bu vesile ile belirtmeden geçemeyeceğim... "Kimin, kime ne yanlış yaptığına dair bilanço" çıkarılmaya teşebbüs edildi mi "Kimsenin kimseye söyleyecek sözü olmayabilir!"
Bırakalım meselenin o tarafı mahremiyet alanında kalsın!