Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Atatürk tartışmasında adamlara haksızlık etmişiz

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Geçen yıl bu zamanlar dijital yayın platformu Disney Plus'ın, Aras Bulut İyinemli'nin başrolünde yer aldığı "Atatürk" dizisini yayınlamama kararı ve bu kararın arkasında "Ermeni ve Yahudi lobisinin baskısı olduğu" iddiasını tartışıyorduk.
Ortalık ayağa kalkmıştı. Dizi oyuncularının Disney'in kararı karşısında suspus olmaları eleştiriliyor, iktidarından muhalefetine tüm siyaset tek ses olmuş, Atatürk düşmanlığıyla suçlanan Disney'i telin ediyordu.
Dönemin CHP Sözcüsü Faik Öztrak, tüm üyelerini Disney aboneliğini iptal etmeye çağırırken AK Partili Hüseyin Yayman, Meclis komisyonunda şöyle diyordu:




"Disney'in Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olarak kalmayıp emperyalizme karşı verdiği üstün mücadele ile mazlum milletlerin rol modeli olmuş Mustafa Kemal Atatürk hakkında çekilen bir belgeseli yayınlamamasını doğru bulmuyoruz. Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye'dir. Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk'tür."
Bildiğiniz üzere sonunda Disney geri adım atmış ve diziyi yayınlama kararı almıştı.
Tartışılan diziyi nihayet izledim.
Kimseyi kırmak istemiyorum ama olmamış.
Atatürk'e benzetmek için başrol oyuncusunu korkunç bir makyajla çirkinleştirmek kimin fikri mesela? Atatürk'ün gündelik hayatta elimize geçen fotoğraf karelerindeki gibi poz verdiğini, kasıldığını, ağzını açtığında aforizmalarla konuştuğunu, slogan attığını falan mı sanıyorsunuz?
Hele o Mehmet Günsür'ün, film boyunca sürekli söylenen emekli CHP'liden hallice Ali Rıza Bey tasviri, Zübeyde Hanım karakterinin sığlığı...
Yıllardır benzer bakış açısıyla, klişeleri tekrar ederek çekilen Atatürk filmleri, dizileri sonucunda ortaya hep ilkokul müsameresi tadında bir anlatı çıktığının farkında değil misiniz?
Asıl mesele ise dizinin evrensel bir platformda yayınlanacak asgari şartları karşılayamaması. Zira diziyi izleyecek olan yabancıların olay örgüsünü anlamaları mümkün değil.
Belli ki senaristler, küresel bir platform olan Disney'in seyircilerinin, ancak Türk vatandaşlarının ezbere bildiği ayrıntılara vâkıf olduğunu düşünmüşler. Karakterler arası çekişmelerin sebeplerini seyirciye anlatma ihtiyacı bile duymamışlar.
Kaldı ki dizi Osmanlı eleştirisinden ibaret. Sanki Atatürk'ün mücadelesi yurdu işgal eden düşmana karşı değil de sadece ülkeyi kötü yöneten Sultan'ı devirmeye yönelikmiş gibi.
Yani içerikte Ermenileri, platformun sahibi olan Yahudileri ya da Batılıları rahatsız edecek hiçbir şey yok. Atatürk, sinagoglarda ayin sonrası İzmir Marşı okuyan Yahudilerin sevdiği bir isim. Ermenilerin gözünde ise 1915 tehcirinin altında imzası olan İttihatçılardan değil. İngiliz'in, Amerikalının da Atatürk'ten kötü bahsettiğine şahit olmadım.
Disney de "Nasıl olsa Atatürk filmi çekiyoruz, yaratıcılığa gerek yok" diyenlerin vasatlığını mazur görmek zorunda değil. Özgün bir iş beklemek hakları. Sonuçta adamlar ticari bir iş yapıyorlar.
Şimdi biz bunları dedik diye Atatürk düşmanı oluruz; Atatürk'ü karikatürize edip ceplerini dolduranlarsa en büyük Atatürkçü.

***


HAK HUKUK GAK GUGUK
AB ülkeleri, dondurulmuş Rus varlıklarından Ukrayna'ya 35 milyar euro kredi verilmesini onayladı.
Gasbın böylesine "3. Dünya" dedikleri devletlerde zor rastlarsınız.
"Hukuk var" dedikleri Avrupa'yı, ülkelerinde kazandıkları parayı garantiye almak için güvenli kasa gibi gören zenginlere ders olsun.
Bir sabah uyanırsınız ve bakarsınız ki, Londra, Zürih, Berlin bankalarındaki paralarınıza, gayrimenkullerinize, milyarlık otel inşaatı yatırımlarınıza çöküvermişler.

***


NOBEL KOMİTESİNE 'BİZE NİYE ÖDÜL VERDİNİZ?' TEPKİSİ
Dün Nobel Barış Ödülü'nün nükleer karşıtı Nihon Hidankyo isimli STK'ya verilmesinin anlamsızlığından bahsetmiştim.



Örgütün eşbaşkanı Toshiyuki Mimaki bile bu işe şaşırmış. Şöyle diyor:
"Nihon Hidankyo mu? Bu gerçek olamaz. Neden Nihon Hidankyo? Gazze'de çalışan insanların kesinlikle seçileceğini düşünmüştüm. Gazze'de kanlar içindeki çocuklar, ebeveynleri tarafından taşınıyor. Tıpkı 80 yıl önce Japonya'da olduğu gibi."

***


DOĞRUDUR
Başbakanlığı süresince ABD'nin kuyruğuna takılıp Suriye politikamızı çıkmaza sokan Ahmet Davutoğlu şöyle buyurmuş:




"Benim için Ortadoğu'nun en tehlikeli adamı derler."
Haklı, tehlikeyi ucuz atlattık.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA