Tarım Bakanlığı'nın 2 Ekim'de yayınladığı tağşiştaklit ürünler listesinde bir işletmenin ismine mahkeme kararı nedeniyle yer verilmediği öne sürülmüştü.
T24 isimli siteye sızdırılan rapora göre sözü edilen işletme, pek çok şubesi olan Köfteci Yusuf'tu.
Firmaya karşı yoğun bir linç kampanyası başlatıldı. Hâlâ da sürüyor.
Bakanlık dün Köfteci Yusuf'la ilgili raporu kamuoyuyla paylaştı. Belgelere göre firmanın örnek alınan iki şubesindeki ürünlerde domuz etine rastlanmıştı.
Sonunda şirketin sahibi Yusuf Akkaş, "Yurt genelinde 280 işyerimiz var. Yanımda 12 bin kişi çalışıyor. 700'ü aşkın gıda mühendisi ve veteriner var. Bunların arasında böyle bir şey yapmaya kalkışsanız bile yapamazsınız" diyerek sessizliğini bozdu.
Aktaş'ın numune alım sürecine dair anlattıkları da dikkat çekici:
"Her iki işlemde de ne çiğ üründen ne de pişmiş üründen şahit numune almıyorlar. Çiğ üründen de şahit numune alabilirlerdi. Çünkü gen testi çiğ ürün veya pişmiş ürün fark etmeksizin aynı sonucu verir. Bize de çiğ üründen şahit numune bırakabilirlerdi. Çünkü biz tek merkezde üretim yapıyoruz. O ürünler, tespit yapılan şubelerde üretilmedi. Bir olumsuzluk olsa tüm ürünlerimizde bulaş olurdu ve 280 şubemizde de benzer olumsuzluklarla karşılaşılırdı. Ancak bu teamüle aykırı bir şekilde uzunca bir süre sonra bildirim şubeye değil, merkezimize yapılmıştır."
Sözcü'den Saygı Öztürk'e konuşan ve "Benim siyasi gücüm yok. Garip bir kuşum. İşimde ekmeğimde birisiyim" diyen Akkaş'ın işletmelerine daha önce çökmek isteyen bir mafya grubu olduğu da mahkeme kayıtlarına geçmiş durumda.
Bu kişiler 5 yıl önce, "İstediğimizi vermezsen ürünlerinde domuz eti var iftirası atarız" diyerek kendisini tehdit etmişler. Hatta o dönem yerel basındaki tetikçi bir gazeteye bu yönde haber de yaptırmışlar.
Görüşlerini aldığım sektörden isimler de dev bir firmanın daha fazla kâr etmek için ürünlerine kanatlı hayvanlar vs. dururken domuz eti katmasının mantıklı olmadığı söylüyorlar. Biraz düşününce bile kendilerine hak vermemek mümkün değil.
Evet, bu tartışmada da hakikate ulaşmak tali bir konu, ahalinin temel motivasyonu düşene bir tekme atmanın dayanılmaz cazibesi.
Hüküm de çoktan verilmiş. Görgü tanıkları, başka zamanlarda fiyatları da uygun diye tıklım tıklım olan Köfteci Yusuf şubelerinin dün itibarıyla bomboş olduğunu söylüyorlar.
Ama çoğunluk aksini düşünüyor diye soru işaretlerini görmezden gelemeyiz.
***
AFFET BİZİ GRETA
Genç yaşta tüm dünyanın tanıdığı bir isim olan iklim aktivisti Greta Thunberg bir yıldır Filistin halkı için eylemde.
Dün de Dortmund'daki Öğrenci Filistin Kampı'nın Alman polisi tarafından kapatılmaya çalışıldığını ve kendisinin de kampa giderse tutuklanmakla tehdit edildiğini açıkladı.
Greta'nın küreselci gruplar tarafından desteklendiğini düşünüyordum. İsrail soykırımının başladığı günden beri sergilediği eylemlerinin ardından hatalı olduğuma karar verdim.
Önyargımdan ötürü özür dilerim, gözlerinden öperim Greta.
***
BUNLAR DA AMERİKA'NIN RUH HASTALARI
Geçen haftadan bu yana Amerika Birleşik Devletleri kasırgalarla cebelleşiyor. Milyonlarca insan elektriksiz. Yüzlerce kişi hayatını kaybetti. İşin kötüsü kasırgalar devam ediyor. Kurtarma ekipleri yoğun talebi karşılamakta zorluk çekiyor.
Ülkedeki tartışma ise hükümetin bölgeye ulaşacak yardımları engellediği iddiası.
Tanıdık geldi değil mi?
Bizde de deprem sonrasında iktidarın yardımları bilerek engellediğini iddia edenlerin sesi herkesi bastırıyordu.
***
AKREP GİBİSİN SEVGİLİM
Konya'nın Beyşehir ilçesindeki kızılçam ormanlarında Türkiye'ye özgü yeni bir akrep türü keşfedilerek literatüre kazandırıldı. Bu yeni türe "euscorpius gulhanimae" adı verildi.
21 yıldır Türkiye'deki akrepleri araştıran Prof. Dr. Ersen Aydın, yeni türe desteklerinden dolayı eşi Gülhanım Yağmur'un adını vermiş.
Çoğunluk profesörün eşinin bu işten çok hoşnut olmayacağı görüşünde. Ama bence eşsiz bir hediye. Tebrik ederim.