Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Akşener döner mi?

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Herkes bu soruya Demirel'in, "Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir" sözünü hatırlatıp temkinli cevaplar veriyor.
Evet, Akşener hışımla kalktığı 6'lı Masa'ya 24 saat sonra dönmüştü.
Bir şeyler duyuyoruz ama bir gecede ne değişmişti? Nasıl sözünü 85 milyonun önünde yemeye ikna edilebilmişti?.. Tam olarak bilmiyoruz.



Sarsıcı bir süreç olmalı ki, bizzat Meral Hanım'ın kendisi o gece ve sonrasında çok yıprandığını kameralar önünde anlatma ihtiyacı duyuyor.
İleride ne olup bittiği, kimlerin araya girdiği aydınlanacaktır. Ama ne olduysa oldu. Sonuçta Akşener o gece tüm diyetini ödedi, yükünden kurutuldu, hafifledi.
Geri adım atmanın hiçbir getirisi olmadığını gördü.
Ve en önemlisi, 24 saatin siyasetçiler için de sözünden dönmek için çok kısa bir süre olduğunu anladı.
Aynı şeyi ikinci kez yaparsa siyasetteki iddiasını ve haliyle partiyi kaybedeceği gün gibi ortada.

***


ŞÜPHESİZ Kİ ABLASI İMAMOĞLU'NU DAHA İYİ YERLERDE GÖRMEK İSTER
İmamoğlu durup dururken, "Ülkemizde özellikle büyük şehirlerimizde ulaşım hizmetlerinin başarısından söz etmek mümkün değil" diyen Akşener'in sözlerini üzerine alınmadığını söylüyor.
Akşener'in Konya Büyükşehir Belediyesi'ni eleştirmediği ortada. Dikkatli üslubu da eski bir ortağa söylendiğinin göstergesi.



Şimdi herkes, "Düne kadar sarmaş dolaştınız, ne ara sitem aşamasına geçtiniz?" diye soruyor.
Altında bityeniği aramaya gerek yok canım.
Bence Meral Hanım, kendisine abla diye hitap eden fahri kardeşini daha iyi makamlara layık görüyor. Ama İstanbul Belediye Başkanlığı'na değil.
Ki İmamoğlu'nun da tam olarak böyle düşündüğünü, gözü cumhurbaşkanlığında olduğu için bir türlü işine ısınamadığını, "İstanbul ne ki" dediğini 5 yılda ziyadesiyle gördük.

***


KEMAL BEY'E O OFİSİ KİM AÇTIRDI?
Özgür Özel, dün çalışmalarına Ankara'daki ofisinde devam eden Kılıçdaroğlu'na "nezaket ziyaretinde" bulundu. İçeride 1 saat kaldı.
Siyasi yorumcular, İyi Parti'ye yaptığı ittifak çağrısı geri dönen Özel'in, Kılıçdaroğlu'ndan akıl aldığını söylüyorlar.
Olabilir.



Kemal Bey birkaç ay önce ne kadar Erdoğan karşıtı varsa bir araya getirmeyi başarmıştı. Bunun için de ne gerekiyorsa yapmıştı. Ortaklardan saklanan gizli protokoller, görüşmeler, anlaşmalar... Aklınıza ne gelirse.
Kılıçdaroğlu'nun, daha yolun başında İyi Parti'yi kaybeden, HEDEP'i ürküten Özel'e tavsiyeleri olabilir.
"Kemal Bey'in kendisine 13 yılda kazandırmayan aklı, Özel'in ne işine yarar ki?" diye düşünebilirsiniz. Ama sorun bu değil.
Öyle ya, Kemal Bey'i tanıyoruz. "Gel bakalım" diyerek aday yaptığı Muharrem İnce'yi fazla ekrana çıkartmasınlar diye CHP yandaşı kanalları uyardığı açıklanan bir siyasetçiden bahsediyoruz.
Şimdi kendisini ofise postalayan CHP'nin yeni genel başkanına başarılı olsun diye yol gösterecek öyle mi?
Unutmayın Özgür Bey, Kılıçdaroğlu size ne dediyse tam tersi.
Kemal Bey o ofisi Erdoğan'a muhalefet etmek için açmadı ya.

***


HEPİNİZ ORADAYDINIZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün TRT World Forum'daki konuşmasında yerli malı embedded gazetecileri unutmadı:
"Bir dönem demokrasiye sahip çıkmak yerine vesayetçilerin yanında hizalanan, darbeye alkış tutan, milli iradeye müdahale çağrısında bulunan bir medya yapısıyla karşı karşıyaydık. Elbette bu zor dönemlerde her türlü tehdide rağmen milli iradenin yanında duran cesur basın yayın kuruluşları ve medya mensupları da vardı. Sayıları kısıtlı olmakla birlikte halka karşı sorumluluğunu yerine getiren bu gazeteciler isimlerini demokrasi tarihimize altın harflerle yazdırmışlardır. Biz de bu cesur kalemleri daima şükranla yâd ediyoruz, yâd edeceğiz."



Kim bu postallı gazeteciler diye merak eden gençlere Ertuğrul Özkök'ün, "Aydın Doğan eski çalışanlarını topladı: Kimse gözyaşlarını tutamadı" başlıklı yazısını tavsiye ederim.
Hepsi ve daha fazlası orada.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA