İyi Parti'nin 2024 yerel seçimlerine bağımsız girme kararı pek çok ilde, özellikle de İstanbul'da CHP adaylarının işini çok zorlaştırıyor.
Mart 2019 yerel seçimlerinde İmamoğlu yüzde 48.80, Cumhur İttifakı'nın adayı Binali Yıldırım ise yüzde 48.55 oy almıştı.
İmamoğlu'nun oyunu yüzde 54'e çıkardığı, Yıldırım'ın ise yüzde 45'e düştüğü seçimin ikinci turunu baz alamayız. Zira bu dramatik fark, YSK'nın seçimin yenilenmesi kararının AK Parti seçmeni de dâhil kamuoyunda hoş karşılanmamasından kaynaklanıyordu. Olağanüstü bir durum oluşmuştu.
Mart 2019'da İmamoğlu'nu destekleyen İyi Parti'nin İstanbul'daki oyunu tahmin etmek için elimizdeki son veri de 2023 milletvekili seçim sonuçları. Yerel ve genel seçimde seçmen refleksleri farklı olsa da bu sayılar bize kabataslak bir fikir verebilir.
İyi Parti'nin İstanbul'da yüzde 8 civarında bir oyu var. İyi Partili seçmenin yarısı bile Genel Merkez'in kararını desteklese denge rahat rahat Cumhur İttifakı'nın lehine dönebilir.



Potansiyel İmamoğlu seçmenini barındıran Gelecek, DEVA, Saadet, Memleket ve Zafer Partisi de henüz son sözlerini söylemediler.
Onlar da tıpkı İyi Parti gibi bu kez, CHP'ye seçim kazandırma hedefinin payandası olmak istemeyebilirler. Çünkü taraftarlarını iktidar perspektifiyle bir arada tutan hiçbir parti, örgütünü, siyasi literatürde adı "kuyrukçuluk" olan bir politikayla motive edemez.
Geçen seçimlerde İyi Parti gibi, İmamoğlu'nun kazanmasında etkili olan HEDEP'e gelince... Partinin MYK'sı 81 ilde kendi adaylarıyla seçime gidilmesine karar verdi. Bu konuda son sözü Parti Meclisi söyleyecek.
Elbette 2024'ün 2019 seçimlerinden farkları arasında en hayati konu AK Parti'nin adayı olacak.
Hatırlayın, 2019 seçimlerinde İmamoğlu yeni bir isim olarak heyecanla kampanyasını yürütüyordu. Binali Yıldırım ise adaylığa pek hevesli değildi. Ununu elemiş, eleğini asmış, "Meclis Başkanı olmuşken bu iş de nereden çıktı" dercesine bir ruh hâlindeydi.
Bu havaya rağmen yarış 0.25'lik bir farkla bitti.
AK Parti bu kez, 5 yıllık hakkını kullanmış, doğru düzgün tek bir vaadini gerçekleştirememiş, rüzgârını kaybetmiş İmamoğlu karşısında yarışmaya istekli bir isimle İstanbul'da şansını katlayabilir.

***

İYİ PARTİ'NİN KARARI CHP'DEN ÇOK MERDAN BEY'İ YIKTI
Kürşad Zorlu'yu biliyoruz. On binlerce seçmenin milletvekili. İyi Parti'nin sözcüsü.
İşi, meşruiyeti ortada.
Peki, İyi Parti Genel İdare Kurulu'nun seçimlere tek başına girme kararını açıklayan sözcü Zorlu'ya sinirlenip ekrandan "trol" diyen Merdan Yanardağ kim?



Sürekli "Gazeteciyim" diye hatırlatma ihtiyacı duyan biri. Durup durup gazetecilere sınırlarını hatırlatarak sağa sola "yandaş" diye bulaşıyor.
Oysa yalnızca mahkemede inkâr edeceği sözleriyle gündem olabiliyor. Ya da şimdi olduğu gibi sırf CHP'nin aleyhine olan bir kararı açıkladı diye bir siyasi parti sözcüsüne hakaret ederek...
Eğer ortada bir trol varsa sizce bu sıfat hangisine daha çok yakışır?

***

MURO OLSUN!
Basında okuduğum kadarıyla HEDEP'in İstanbul Belediye Başkan adayları arasında iki isim öne çıkıyor.



1- Selahattin Demirtaş.
2- Pelin Batu.
Kurtlar Vadisi dizisinde Mustafa Üstündağ'ın canlandırdığı "Muro" karakterini henüz öneren çıkmadı.
Ama HEDEP tabanının, Muro'nun dediği gibi "Lanet olsun koskoca Kürt siyasal hareketini bu hâle düşürenlere" dediğini çok sık duyar oldum.

***

SANCHEZ RAHAT DURMUYOR
Geçtiğimiz günlerde Refah Sınır Kapısı'na kadar giden İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, mevkidaşları gibi rahat durmuyor...
Her gün Gazze'yi gündemde tutarak samimiyetini perçinliyor.



Dün de "Beni asıl endişelendiren, İsrail'le yaşadığımız diplomatik kriz değil, Gazze'de öldürülen siviller" diye haykırıyordu.
İstisnalar hariç Türkiye'deki sola bakıp solculuğu ürkek İsrail muhipliği sanan, böyle öğrenen genç arkadaşlara, Sosyalist İşçi Partisi'nin başındaki Sanchez'i takip etmelerini öneririm.