Nagehan Alçı "Şu konjonktürde Güney'e Farah Zeynep'le başlayan saldırı kampanyasının sebebi Güney'in Kürt olması. Olayın özü bu" diyor.
Yok öyle bir şey.
Magazin Gazetecileri Derneği ödül töreninde "Kürtçe kaset çıkartacağım" dediği için linç edilen Ahmet Kaya'yı çatal bıçak fırlatan, 10. Yıl Marşı'yla kovalayan güruhtan Mahsun Kırmızıgül bile başımıza "Kürdi" oldu. O günlerde Ahmet Kaya'yı politik olduğu için eleştiren şarkıcı şimdi TSK'nın PKK'ya operasyonlarını protesto edenlere destek verecek kadar radikal.
Ağırlıklı olarak zengin CHP'lilerin ikamet ettiği semtlerde "Bir oy CHP'ye bir oy HDP'ye" kampanyasının katılım rekorları kırdığını da hepimiz biliyoruz.
Kaldı ki Güney'i eleştiren Farah da hatırladığım kadarıyla HDP'li Başaran tarafından basın açıklamasıyla sahiplenilmişti. Güney'e Kürt olduğu için saldıracak birine benzemiyor yani.
Tartışmaya dahil olanlar içinde de Güney'in etnik kimliğine dair açık gizli tek bir göndermeye rastlamadım.
Mevzu ortada. Sağdan soldan insanların tepkisi, şiddetin romantik sloganlarla estetize edilmesine.
Zira Murathan Mungan gibi kuşa çiçeğe, yaza güze şiirler yazan ince biri bile kafası bozulunca belindeki silahını çekip insan öldüren ve dönüp arkasına bakmayan, maço devrimci imajı göze sokan bir adamı yüceltmekten çekinmiyor.
Dolayısıyla solun yegane hakimi olduğu kültür endüstrisinde çalışıp da "Çirkin kral çıplak" demek bir oyuncu için neresinden baksan cesurca bir tavırdır.
Türkiye'yi eskide kalan kodlarla okumaya çalışıyorsun Nagehan. Geçti o günler.
***
GAZA GELMEYİN GENÇLER
Trabzon'da Arap bir turistin ailesinin yanında darp edildiği görüntülerle ilgili Trabzon Valiliği şu açıklamayı yaptı:
"İki turist arasındaki sözlü tartışmayı yatıştırmaya çalışan çevredeki görevli polislerin müdahalesini, 'turistlerin polise mukavemet ettiği' şeklinde yorumlayan bir Türk vatandaşı olaya karışarak aniden Kuveyt vatandaşı olan turiste yumrukla vurarak yere düşürmüştür."
Şüpheli gözaltına alınmış ve hakkında adli soruşturma başlatılmış.
O genç eminim çok milliyetçi olduğunu düşünüyordur. Kendisine, yaptığı şeyin ülkesine milletine yarar değil zarar verdiğinin, ileride mutlaka pişmanlık duyacağının anlatılması lazım. Ve mutlaka polisin işine karışmaması gerektiği de.
Baksanıza Arap basını, firari FETÖ'cülerin servis ettiği darp videosunu elden ele yayıyor. Türkiye'ye gitmeyin güvenli değil propagandasını körüklüyor.
***
TRUMP OLSA UKRAYNA SAVAŞI ÇIKMAZDI
Putin, Trump'ın "2024'te seçilirsem Rusya-Ukrayna savaşını saatler içinde bitirebilirim" sözlerine destek vermişti. Rusya'daki bir ekonomik forumda konuşan Putin, "Sayın Trump, aciliyeti olan bütün konuları günler içinde çözeceğini söylüyor. Buna Ukrayna krizi de dahil. Memnun olmaktan kendimizi alamıyoruz" demişti.
NBC kanalına konuk olan Trump, Putin'in hakkında söylediklerini duyunca "Bunları demesine sevindim. Çünkü bu söylediğimin doğru olduğu anlamına geliyor" diye karşılık verdi.
Biden'ın görev süresince ABD'nin dünyaya attığı en büyük kazık Ukrayna krizi oldu. Umarım birkaç ay sonra son bulacak.
***
DURUN TAHMİN EDEYİM... ERKEKLER DAHA ÇOK KARBON SALIYOR DEĞİL Mİ?
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Enerji A.Ş. işbirliği kapsamında "Tekirdağ Sera Gazı Emisyon Azaltımı ve İklim Uyum Çalıştayı" yapılmış.
Toplantılara katılan Kadem "Eylem Planı'nın oluşturulmasında, cinsiyete duyarlı iklim değişikliği uyumunun güçlendirilmesi için katkılarımızı sunduk" diyor.
Cehaletimi mazur görün arkadaşlar... "Cinsiyete duyarlı iklim değişikliği uyumunun güçlendirilmesi" ne demek?
"Eriller" daha mı çok karbon salınımı gerçekleştiriyor yoksa? Ve siz de bunun için ev hanımlarını bilinçlendirmek falan mı istiyorsunuz?
Tutturdum mu?
Bu arada rahmetli Duygu Asena iklim değişikliği meselesindeki bu aşırı feminist perspektifinizi duysa eminin gözleri yaşarırdı. Ama gülmekten.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz