CHP'den milletvekili adayı yapılmadığı zamanlarda "tarafsız ve bağımsız" gazetecilik yapan Barış Yarkadaş dün, HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Nevruz Bayramı sabahı, Meclis'te abdest alırken gözaltına alındığını duyurdu.
Barış'ın unuttuğu önemli bir ayrıntı vardı. Onu da CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ekledi. Zira Savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakılan Gergerlioğlu'nun "Lavaboda abdest alırken" gözaltına alındığı iddia ediliyordu.
Yetkililer de bu iddiaların doğru olmadığını söylüyorlar.

Benim ilgimi çekense, hukuki bir tartışmada, Allah'la kul arasındaki ilişkiye dair bir ayrıntının sekülerler tarafından bu denli vurgulanması...
Tamam, anlıyorum, dindar vatandaşları ajite etmek istiyorlar.
Ama o da eskiden olsa belki tutardı... Son beş yılda yaşadıklarımızın ardından vatandaşın bu tür şovlara prim vereceğini hiç sanmıyorum.
O defter kapandı artık.
Zira alnı secdede görünen nicelerinin, hatta gözüyle namaz kılmalarını izlediğimiz tiplerin 15 Temmuz gecesi üzerimize bomba yağdırdığına kanıyla şahit olmuş bir halkız.
Şüphesi olan da yıllarca dindar pozları kesip inançlı insanların gözünü boyayan, sonra da soluğu ABD'de alan firari FETÖ'cülerden Emre Uslu'nun dünkü beddua twitiyle aydınlanabilirler:
"Ey AKP yetkilileri dindarız diye iktidara geldiniz bir kişiyi namaz için abdest aldığı sırada gözaltına aldınız, namaz kılmasına da izin vermediniz. Mekke müşrikleri bile Kâbe'de namaza izin vermişti. Allah'ın gazabından kaçamazsınız inşallah."

***

KEMAL BEY EDİRNE'YE BİR TELEFON AÇMANIN ZAMANI GELMEDİ Mİ?

Edirne'nin bir belediye başkanı var. Recep Gürkan.
Kendisini 15 Temmuz gecesi bir türkü barda, sokakta sivilleri katleden FETÖ'cü darbecilerin şereflerine kadeh kaldırıp bir de utanmadan Dev-Genç Marşı okuttuğu görüntüleriyle hatırlıyoruz.
Dün Sabah'ta Muhammed Uzun'un Gürkan'la ilgili bir haberi vardı. Muhammed bu rezil görüntüleri çeken gazeteci Şükrü Benli'yle konuşmuş.
Meslektaşımızın anlattıkları korkunç.
Baskılar üzerine Bulgaristan'a yerleşen Benli, Türkiye'den gelen kişilerce çağrıldığı otel önünde eterle bayıltılarak kaçırıldığını belirtip şunları anlatıyor:

"Gözümü bir köy evinde açtım. 'Belediye başkanının görüntülerini nasıl çekersin?' denilerek darp edildim. Filistin askısına asıldım ve cinsel organıma elektrik verdiler. Bazı cisimlerle cinsel saldırıda bulundular. Kadın elbiseleri giydirip ruj sürerek görüntülerim çekildi. 'Öldürün beni' diye bağırdım ama dinlemediler. Bu onur meselemdir. Şu an yargılama devam ediyor. Vazgeçmem için para teklif ettiler. Hayati tehlikem var ama hak ettikleri cezayı alana kadar peşlerini bırakmayacağım." 15 Temmuz'daki görüntüleri üzerine siyasi hayatı bitmesi gerekirken Gürkan'ı yeniden adaylıkla ödüllendiren CHP Genel Merkezi bu iddialara ne diyor?
Peki ya, Kemal Kılıçdaroğlu hiç olmazsa bir telefon açıp "Başkan sen ayaksın" diye sormayacak mı?
Zira darbeyi, ayaklarına terlik geçirip televizyon başında kahve içerek seyretmekten falan bahsetmiyoruz Kemal Bey. Mesele daha ciddi görünüyor.

***

DOKTOR BEY SİZİN BAŞKA İŞİNİZ YOK MU?

Hekimlik kariyerininin son günlerinde önerdiği asayiş tedbirleriyle yıldızı parlayan Prof. Dr. Mehmet Ceylan bugünlerde önemli bir çalışmayla meşgulmüş.
Açık havada maske zorunluluğu gibi izolasyon tedbirlerini eleştiren "hainlerin" listesini çıkartıyormuş.
Peki listeyi ne yapacakmış? Duvarına asıp kurşun mu sıkacakmış?

Yok, hoca devlete jurnallemek için böyle bir "tıbbi çalışmaya" soyunmuş.
Sakıncalıları isim isim Sağlık Bakanlığıyla da paylaşacakmış.
Herhalde bunlara hastaneye gelirse gereği yapılsın diye...
Mehmet Bey sizin başka işiniz yok mu?
İspinyonculuk için mi para alıyorsunuz?
Yoksa bu işi hobi olarak mı yapıyorsunuz?

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz