Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün cuma namazı çıkışında Biden-Putin restleşmesi gibi önemli konularda açıklamalar yaptı.
Ne var ki, Cumhurbaşkanı'nın bir muhabirin mırıltı şeklinde işitilen sorusu üzerine verdiği şu tepki tüm gündemin önüne geçti.
"Çıkar şunu ya... Maske maske... Duymuyorum seni."
Anketler ne diyor biliyorum... Sayılara bakarsak, halkımızın büyük çoğunluğu hâlâ açık havada maske zorunluluğu da dahil izolasyon yasaklarının devam etmesinden yana görünüyor.
Lokantalar, işyerleri kapansın diye dayatan kendileri değilmiş gibi şimdi de çıkıp "Esnaf kan ağlıyor" diyen timsah gözyaşları döken muhalefetin "sabotajı" da cabası...
Ama dün sosyal medyada "Ağzınıza sağlık Cumhurbaşkanım" diyenlerin coşkusu ve samimiyeti de görülmeye değerdi.
***
GÖZÜM KAPALI PUTİN'İ DESTEKLERİM
Putin, kendisine "ABD seçimlerine müdahale etti... Katil, hesap verecek" şeklinde sert ithamlarda bulunan ABD Başkanı Biden'a soğukkanlı ve "şık" bir cevap vermiş.
"Amerikan meslektaşımın açıklamalarına gelince, söylediği gibi şahsen tanışıyoruz. Ona ne mi derdim? 'Sağlığınız yerinde olsun' derdim. Ona iyi bir sağlık dilerdim. İroni ya da şaka yapmıyorum. Her ülkenin geçmişinde çok ağır, dramatik ve kanlı olaylar görülmüştür.
Ancak başka insanları değerlendirdiğimizde, hatta başka ülkeleri veyahut halkları değerlendirdiğimizde, aslında her zaman aynaya bakar gibi oluruz, her zaman kendimizi görürüz. Yani karşı tarafa, esasında olduğumuz şeyi yükleriz. ABD'deki müesses nizamın bilinci, zorlu ve genellikle yerel halkın soykırımıyla bağlantılı koşullarda oluşmuştur." Putin ayrıca Biden'a canlı bir TV programında tartışma teklifinde de bulunmuş.
Biden'ın su koyuvereceğini tahmin etmek zor değil. Çünkü bırakın Putin'in karşısına çıkmayı, yanında Kamala Harris falan olmadan mikrofona bile yaklaşmıyor.
Ama kaç kişiyle gelirse gelsin, Putin'in böyle bir düelloda Biden'ı çiğ çiğ yiyeceğine şüphe yok.
ABD Başkanı Trump olsa favorim değişirdi tabii...
***
ANNEME SORDUM, ALEYNA'DAN DEĞİL BUNLARDAN KORKUYORMUŞ SAYIN SAVCIM
Vatandaşın biri, şarkıcı Aleyna Tilki'yi "Devleti aşağılayıp halk arasında korku ve paniğe neden oldu" diyerek şikâyet etmiş.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı da onca işi arasında şarkıcı hakkında soruşturma başlatmış.
Neden mi?
Söyleyeceğim ama gülmek yok...
Meğer Tilki, "Anneme, kendime ve kardeşime aşı yaptırmayacağım. Çünkü güvenmiyorum. İnsanları koronavirüs değil, ilaçlar öldürüyor" demiş.
Ben, Tilki'nin sözlerinden korkmadım.
Anneme sordum, o da korkmamış.
Pek çok ülkede aşılama çalışmaları durdurulurken, ilaç endüstrisini eleştirmenin ne zamandır devleti aşağılamak anlamına geldiğini de merak etmiyor değiliz.
Ama madem savcılarımız halkın, bizlerin korkutulmasını bu kadar önemsiyorlar, kendilerine medyayı takip etmelerini tavsiye ederim.
Sabah ömrünün son demlerini yaşayan insanlara "öleceksiniz" diye korku pompalayan, akşam da "ecza reklamlarında" boy gösteren sözüm ona hekimlere baksınlar...
Ya da hava almak, işe gitmek için sokağa çıkan insanlara suç işliyormuş muamelesi yapan korku tünelinden farksız haber bültenlerini izlesinler.
Bu arada Aleyna'yı şikâyet eden "bilinçli" vatandaş kim acaba?
Aklımda medyamızdan birkaç isim geliyor ama...
Tahminleri alalım?
***
HAH ŞÖYLE...
Sosyal medya şirketlerinin Türkiye'de temsilci bulundurmasını öngören düzenlemenin 1 Ekim 2020 itibarıyla yürürlüğe girmesi sonuçlarını veriyor.
Muhabirimiz Barış Şimşek'in haberine göre, Türkiye'de temsilcilik açanlar kervanına sonunda Twitter da katılıyormuş.
Böylece, Pinterest hariç sosyal medya platformlarının tamamı, diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, Türkiye'de de temsilci bulunduracağını açıklamış oldu.
Demek ki neymiş?
Olmaz denilen şeyler, dik durunca oluyormuş.