Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Ne oldu sana Hıncal Abi?

Pandemi yasaklarından bunalan spiker Hande Sarıoğlu, evinde dans ederken çekilmiş görüntülerini sosyal medyadan yayımlayınca Habertürk'ten gönderilmişti. Sarıoğlu da başına gelenleri protesto etmek için sosyal medyadaki bio'suna "oryantal" sıfatını eklemişti.
Bu olayın ardından kimileri, gazetecilikle bağdaşmayan envai çeşit işe izin verilen Habertürk'te bir tek bu mu yasak diye sordular.
Kimileriyse bugünlerde 2000'lerin başına saran Ahmet Hakan gibi, Sarıoğlu'nun davranışını tasvip etmediklerini ifade ettiler.
Tartışma tam küllendi derken dün Hıncal Uluç'un spiker dediğin oturmasını kalkmasını bilecek şeklinde özetleyeceğim yazısıyla yeniden alev aldı.
Hıncal Abi enerjisini hiç kaybetmeyen deneyimli bir büyüğümüz. Gençler olarak mesleğe ve hayata dair tavsiyelerini de önemsiyoruz.
Bu yüzden açıkça soracağım.
Hıncal Abi, "Haberci, içinize şüphe düşürdüğü an, artık o alanda kalamaz. Oryantal dans yapıp sosyal medyaya koyan bir kadının televizyonlarda yapacağı çok şey var. Mesela bir eğlence programı ya da güldüren bir talk şov sunuculuğu" şeklindeki önermende samimi misin?



Orson Welles'in o harika "I know what it is to be young" şarkısındaki gibi, genç olmanın ne demek olduğunu en iyi bilen isimlerdensin.
Bizler senin oryantal taklidi yapmaktan çekinmeyen ünlü ekran yüzü arkadaşlarınla verdiğin pozlarla çok eğlendik zamanında. Köşenden, Rahmi Koç'un da arkadaşı olan Şapka Ertekin'le, Tevfik Bey'le Bebek'in, Ortaköy'ün tozunu attırdığınız günlerin eğlenceli hikâyelerini okuduk, dinledik...
İş dışında, renkli kişiliğini ortaya koymanın, olduğun gibi görünmenin sana bir zararı oldu mu ki?
"Ben erkeğim" demeyeceğini de biliyorum.
Geriye kalıyor tek ihtimal...
Bu izolasyon tedbirleri nedeniyle eve kapanmak, hep tam ortasında olduğun hayattan kopmak senin de canını sıkmış olmalı. Bu yüzden "Kime ne" denilerek çoktan bitmesi gereken bir tartışmada bile şaşırtıcı şekilde özgürlüklerden değil yasakçılıktan yana tavır koyuyorsun.
Gazeteye gelirsen ilk fırsatta yanına gelip senden yüz yüze yanıldığımı duymak istiyorum diyeceğim ama...
Geçtiğimiz günlerde doğum gününü kutlamak için Bodrum'dan telefon ettiğim bir gazeteci büyüğümden aldığım yanıt aklıma geliyor, duraksıyorum.
İstanbul'a dönünce ziyaretine gelip doğum gününü kutlayacağımı söyleyince, "Nereye geliyorsun. Pandemi var" demişti.
Hâlâ ne kadar "düşüncesiz" olduğumu düşünüyorum da...
Galiba bu da pandemi yüzünden.

***

AZ ANORMAL MEVSİMİ



Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dün 1 Mart'tan itibaren kademeli olarak normalleşeceğimizi açıkladı.
Cemre düşer gibi yavaş yavaş normalleşiriz. Yaza kalmadan da epeyce rahatlarız artık.
Korkumuzsa eylül, ekim gibi havaların soğumasıyla yeniden anormalleşmemiz.
Eskiler, mevsimler değiştirdi derken havadan sudan bahsetmiyorlarmış demek.

***

AYŞE HANIM'I KİM ÇARŞAFA SOKMAK İSTEMEKTEDİR?

Ayşe Kulin'in en son 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ötekileştirildiğini hatırlıyorum.
Kulin, darbe püskürtülünce düzenlenen ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun bile geldiği Yenikapı'daki herkese açık demokrasi mitingine "katılmayacağım" diye tutturmuştu.



Kendisine "illa katıl" diyen gizemli bir telefon mu gelmişti?
Ya da İslamofobi derecesinde laik, çağdaş bir yazar, sümüklü bir çakma imamın darbeci askerleri başarısız olunca niye kendini ötekileşmiş hisseder?
Cevabı size kalmış...
Ama belli ki yazarımızın bu "öteki" sıfatından başka şapkasından çıkartacağı tavşanı yok.
Zira geçen gün de, ne dediği tam anlamasak da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisini öteki hissettirdiğinden yakınıyordu:
"Çoğunluğun, benim gibi düşünmediği bir partiyi iktidarda tuttuğu memlekette sağ olsun Cumhurbaşkanım bana çok hissettiriyor."
Cumhurbaşkanı, Ayşe Hanım'a özel olarak ne yapıyor? Migros kasalarında sıkça rastladığımız kitaplarından mı almamış, doğrusu merak içindeyiz?
Eğer yazarımızın derdi buysa, kendisine tavsiyem yıllardır işe yaramadığı halde dört elle sarıldığı klişeleri terk etmesi.
"Beni kara çarşafa da soksalar burada kalmak istiyorum" şeklinde 28 Şubat model ajitasyonlarla kitap satmak artık zor.
Ekmek aslanın ağzında. Yozdiller yedirirler mi size o lokmayı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA