Osman Kavala iki yıldır tutuklu.
Hakkındaki suçlamalara baktığımızda şu iki başlığın öne çıktığını görüyoruz:
Birincisi FETÖ, PKK, DHKP-C, MLKP gibi terör örgütlerinin organize şekilde katıldığı Gezi eylemlerinin yöneticisi ve organizatörü olmak...
İkinci önemli suçlama ise 15-16 Temmuz 2016 tarihinde Büyükada'da Splendid Otel'de düzenlenen bir toplantıyla alakalı.
Kavala'nın bu toplantıya katılan ABD'deki Wilson Center adlı düşünce kuruluşunun o tarihteki yöneticilerinden Henri Barkey temasının üzerinde durulmuş. Çünkü polis ve savcılık bu toplantının ve Barkey'in doğrudan darbe süreciyle ilişkili olduğu görüşünde.
Geçtiğimiz ekim ayında mahkeme Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar vermişti.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ise Kavala'nın serbest bırakılması gerektiğine dair bir karar verdi. AİHM kararına gerekçe olaraksa Türk yargısının Kavala'nın tutuklanmasını gerektiren suçlamalarını kanıtlayamamasını gösteriyor.
***
Mahkemenin yarınki duruşmada AİHM'in kararı sonrasında nasıl bir tavır alacağını göreceğiz.***
Ancak Türkiye bir hukuk devleti ve yargının görevi de kamuoyu algısı yönetmek değil.