Seçimlerin üzerinden dört gün geçti, beşinci güne girdik. Şeçim bölgelerinin tamamına yakınında sonuçlar netleşti. Bazı noktalarda ise itirazlar olduğu için YSK inceleme ve yeniden sayım işlemlerine devam ediyor. Pek çoğunda kesin sonuçlar da bugün belli olacak.
Hatta seçimi tartışmasız bir farkla alan Tunceli'nin komünist Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ve Ağrı'da büyük sürpriz yapan Ak Partili Savcı Sayan gibi hafta geçmeden mazbatasına kavuşacaklar da var. Fazlasıyla hakkettiler.
Türkiye'nin sonuçlarını büyük bir sabırsızlıkla merak ettiği Başkent'teki ve İstanbul'daki son duruma gelince...

*** Önce Ankara. Kentte de itirazlar var ama 2014 yerel seçimlerini burun farkıyla kaybeden CHP'nin adayı Mansur Yavaş bu kez arayı epey açmış görünüyor.
Bu arada merak edenler için, seçmen, Yavaş'ı 4 puana yakın bir farkla sandıktan birinci çıkartarak seçim öncesi ortaya çıkan çek senet mevzularına aldırış etmediğini de göstermiş oldu.
31 Mart öncesi tüm anket şirketlerini AK Parti seçmeninden yüzde 80 destek gördüğünü ölçtükleri AK Partili Mehmet Özhaseki ise kişisel tahminimin üzerine çıktı. Zira görüşlerini aldığım saha araştırmacıları kısa bir süre öncesine kadar Ankara'daki farkı 9-10 puanla ifade ediyorlardı.
Elbette aradaki farkın rahatlığı da var ama rakiplerinin yasal itirazlarını şimdiye kadar olgunlukla karşılayan Yavaş'ı tebrik etmek gerek. Önümüzdeki dönem Cumhur ittifakının çoğunlukta olduğu bir belediye meclisiyle çalışacak olan Yavaş akıllıca davranıyor.
Tıpkı, "hemşehrilerinin tümünün vicdanını tatmin etmek için" hodri meydan diyen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen gibi... Şimdiden tebrikler Başkan.
Bıçak sırtında kalan İstanbul'un çeşitli ilçelerinde ise sayımlar sürüyor. Kimin galip geldiğini yakında öğreneceğiz.
Söyleyecek çok bir şey yok. Binali Yıldırım'ın deneyime çok ihtiyacı olan İstanbul'u açık ara almasını bekliyordum, o kadar. *** Şu an itibariyle son durum budur.
Ama aslında her şey o gece, 31 Mart'ta sandıklar açılıp oylar sayılırken, geçerliler geçersizlerden ayrılırken, tutanaklar tutulurken ve taşınırken belli olmuştu zaten.
5 yıl bu bir günlük seçim için açık kalan partilerin tümü kuşkusuz, seçim oyununun ceza sahasında, o en kritik anlardaki performanslarını değerlendireceklerdir.
Umarım itiraz sürecinde daha organize çalışıyorlardır, kaydırmaları falan yemiyorlardır...
Ödevimizi hiçbir zaman atlamayan seçmenler olarak kendilerinden bu kadarcık da beklentimiz olsun değil mi?