"Diktatör"ün, "Tiran"ın henüz bıraktığı iktidar partisi, kura sonucu miting alanlarını HDP'ye, Vatan Partisi'ne bırakıyor. Hükümet partisinin seçim büroları ve milletvekili adayları bölgede her gün saldırıya uğruyor. Ancak muhalefet cephesi tüm ilkesel ve mantıki sınırlarını zorlayarak bir acayip devrimin saflarını sıklaştırıyor; enternasyonalden "en sonuncu kavga" dizelerini mırıldanıyor.
Türkiye'de İsrail ve ABD onaylı bir garip hilafet devleti kurmayı amaçlayan Gülenciler kâh CHP'ye oy istiyorlar, kâh dönüp KCK operasyonlarında içeri tıktıkları ve "baş düşmanımız" dedikleri HDP'nin mitinglerine adam yığıyorlar.
Sarıyer'de MHP bürosunu basan DHKP-C'liler Okmeydanı'nda eylem şerefine kutlama yapıyor. Aynı saatlerde Cemaat'in kanalında boy gösteren MHP'li vekil failin itirafını kabul etmemek için kırk dereden su getiriyor.
Daha dün "Seçmeli Kürtçe ders böler" diyen CHP'liler, boğazdaki yalılarından yıllar sonra çıkmayı planlayan elitler, HDP'nin hafta sonundaki Kazlıçeşme mitinginde otopark sorununu nasıl aşacaklarının derdine düşmüş. HDP ise, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir siyasi risk alıp Çözüm Süreci'ni başlatan Erdoğan'ı hedef tahtasına oturttuğu kampanyasında yukarıda saydıklarımın desteğinden duacı.
Medyada tirajların ve reklam pastasının yüzde 70'ini elinde bulunduran muhalefet tekeli HDP-CHP yandaşlığının manifestosunu yazıyor. "Türkiye Türklerindir" gazetesi yazarı, grubun kanalında "Kürtlerin temsilcisiyim" diyen HDP'nin Eş Başkanı Demirtaş'ı İç Anadolu yöresinden istek yaptığı türkülerle terletiyor.
Kırşehir'den selamlarla
Ama yetmiyor, çare olmuyor kahramanların derdine. Dün de o meşhur turplarından birini patlattılar akıllarınca. Ama bu seferki de midelerine oturdu.
Evet, Atatürk'ün gazetesinden Cemaat'in can dostluğuna terfi eden yayından bahsediyorum. Büyük bir sosyal medya piarı eşliğinde, Cemaat'in bile çiğnemekten sıkıldığı MİT TIR'ları sakızından bir balon yaptılar. Oysa aynı manşet 21 Ocak 2014 günü Aydınlık'ta yayınlanmıştı. Yani tam 1.5 yıl önce.
Tamam elde malzeme kalmadı, alçaldıkça tozlu dosyaları hasımlarının üzerine fırlatarak yükselmeye çalışıyorlar. Anladık. Ama bu kadar kör gözüm parmağına olmaz ki. Öyle ya, hangi ulvi amaç, cumhuriyetçi okur kitlesine sahip bir gazeteyi, Gülencilerin pişirdiği, New York Times'ın da fitilini ateşlediği planın taşeronluğuna sürükler. Ülkesini uluslararası arenada mahkûm ettirmeye ve Kürtleri kışkırtmaya meylettirir.
Günden güne Sözcüleşen New York Times'ı, Economist'i Türkiye'ye NATO müdahalesi talep ediyor. HDP Eş Başkanı "barajı aşamazsak Türkiye Suriye'ye girer" diyor. Cumhuriyet hemen ertesinde Türkiye'yi "Teröre destek veren ülke" konumuna sokmak ve mümkünse bir kısım Kürt'ün oyunu çalmak için Cemaat delilleriyle manşet yapıyor. Nereden tutsan ahmakça ama deniyorlar.
Sadece aynı gün çıkan Vatan'ın manşetini tekrar etsek yeter: "Kırşehir'de rambo okulu. ABD ordusu Kırşehir'de Suriyeli muhaliflerin eğitimine başladı. Eğit-Donat kapsamında IŞİD'e karşı 3 yılda iki bin muhalif eğitilerek Suriye'ye gönderilecek."
Yarın da paralel savcılar Türkiye ve ABD'nin Kırşehir'de eğiterek Suriye'ye göndereceği muhaliflerin otobüslerini durdurur. Cumhuriyet de manşeti patlatır. Yaparlar mı? Yaptılar ya!
Bu arada o bu değil de, Cumhuriyet'in manşetinin üzerine balıklama atlayan HDP'lilere ne oluyor, anlayan var mı? Yoksa Ak Parti Hükümeti'nin izniyle Kobani'ye Kürtlere yardıma giden peşmergelerin ve silahların geçişine içerlemişler miydi; ben mi unuttum?