Bizim ecnebi muhibbi sözüm ona antiemperyalistler İran üzerindeki ABD ambargosunun delinmesini kendine dert edip "hırsız var" sakızını çiğneye dursun. Elin oğlu memleketteki soygunlarına devam ediyor. Hem de gözümüzün içine baka baka.
Bilmem fark ettiniz mi ama hafta içindeki sonuncusunda yine fena çarpıldık. Hikâye Konda'ya ait olduğu iddia edilen bir seçim anketinin bankacılık ve finans piyasasına sızdırılmasıyla başladı. Ankete göre 7 Haziran seçimlerinde Ak Parti 40.5, CHP 28.7, MHP 14.4, HDP ise 11.5 oy alıyordu. Yani ankete göre ufukta koalisyon vardı.
Bekleneceği üzere, anketten çıkan bu koalisyon projeksiyonuna piyasalar anında tepki verdi. Dolar/TL gün içinde 2.56 seviyesinden 2.59 seviyesine kadar çıktı. Son 3 haftanın en sert düşüşünü yaşadı. Asıl etki ise borsadaki banka ve büyük sanayi hisselerinde yaşandı. Bankacılık endeksi yüzde 2 değer kaybetti. Büyük sanayi hisseleri apar topar satıldı.
Ancak bu bir kaza değildi. Zira söz konusu anket bizzat çalışmayı sipariş eden kuruluş tarafından piyasaya sızdırıldı. Peki, kim bu kuruluş? Evet, o! Piyasa manipülasyonlarından ötürü ABD ve Britanya'da milyarlarca dolar ceza yiyen, merkezi ülkesinin savcılığı tarafından basılan bir Alman Bankası.
Daha önce de Türkiye'de manipülatif operasyonların altına imza eden bu Alman Bankası, yaptırdığı anketi piyasaya sızdırmadan önce borsadaki yüksek hacimli hisselerini satışa başladı. Ardından da bu anketi patlattı.
Türkiye'deki bazı yayın kuruluşları da anketin sonuçlarının spekülatif biçimde yayılmasını sağlayarak operasyona fiilen destek çıkmış oldular. Böylece borsada panik satışları başladı. Özellikle küçük yatırımcı büyük zarar uğratıldı.
Geçmiş olsun demeyeceğim. Bu kez demeyeceğim. Çünkü yine geçip gitsin istemiyorum. Biz gazeteciler dişinden tırnağından artıran küçük yatırımcıların ve Türkiye'nin hakkını korumak için yazdığımız yazılarda bile kırk ölçüp bir biçiyoruz. Gelin görün ki elin spekülatörleri piyasalarımızda manipülasyon ciridi atıyor. Bakalım, izleyip göreceğiz, bizim ilgili resmi kurumlar ve yargı bu soyguna ne zaman dur diyecek? Ciddi bir soruşturma süreci başlatacaklar mı?
Muhatabı kimse cevaplasın
Tartışma üzerine anketin yaptırıldığı iddia edilen Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır şu açıklamayı yaptı "Müşterilerimiz ile yaptığımız anlaşma gereği böyle bir raporun olduğunu ya da olmadığını söyleyemem."
Bekir Bey tanıdığım bildiğim sözüne güvendiğim biridir. Ancak kafamda anketin sonuçlarına dair ciddi sorular var. Artık muhatabı kimse, piyasaya sızdırılan anketi gören ve metodolojisini okuyan bir ekonomik uzmanı kaynağımın anlatımlarıyla şekillendirdiğim şu soruları cevaplasın.
Nasıl oluyor da 8 milyondan fazla olduğu söylenen kararsız seçmenden sadece yüzde 25'i Türkiye'nin ve bu anketin birincisi AK Parti'nin hanesine yazılıyor. Yüzde yetmiş beşi de CHP'ye ve HDP'ye? Bunun izahı nedir? Acaba bu garip durumda kararsız seçmene sorulduğu iddia edilen "Hangi partiye kesinlikle oy vermeyeceksiniz" şeklindeki yönlendirici sorunun etkisi var mı?
İkincisi, anketteki, MHP'nin 14.4'e düşüşünün nedeni neyle açıklanabilir? Koalisyon projeksiyonuna uygun oy dağılımı yaratma kaygısı bu noktada etkili olmuş mudur?
Ama anketten beklentileri olanların unuttukları bir nokta var. Anket koalisyon spekülasyonunun bile finans piyasalarını ne hale getirdiğini gösterdi. Bunu gören seçmen ve iş çevreleri, seçim sonrası bir koalisyon ihtimalinin felaket sonuçlarını şimdiden düşünmeye başlamamışlar mıdır? Bu onları hangi partiye oy vermeye sevk eder sizce?