Bulgar siyaset insanı olması itibariyle, Avrupa Birliği'ne ve birliğin ekonomisine her zaman özel bir hassasiyeti olan Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva'nın Euro Bölgesi ülkelerinin maliye ve hazine bakanlarının gayri resmi oluşumu Eurogroup'da 'Avrupa'nın Rekabet Edebilirlik Stratejisi' üzerine yaptığı konuşma pek çok boyutuyla detaylı konuşulması gereken mesajlarla doluydu. IMF Başkanı'nın en kritik uyarılarından birisi Avrupa'nın temel gücünün 'Tek Pazar' olması. OECD'de geçtiğimiz günlerde de yine 'Tek Pazar' üzerine gerçekleştirilen toplantı, AB üyesi ülkelerin bizzat kendilerinin küresel ve bölgesel jeopolitik ve jeoekonomik gündem nedeniyle 'Tek Pazar'ın önemini ve vazgeçilmezliğini adeta unutur hale geldiği yönünde yorumlara sahne oldu.
IMF Başkanı Georgieva, Tek Pazar'ın AB için refahı, rekabet ve pazar gücü bütüncüllüğünü temsil ettiğini hatırlatıyor. İster IMF, isterse de OECD uzmanları, Avrupa'nın birçok zorluğa karşı rekabet gücünü korumak ve keskinleştirmek için iyi düşünülmüş, çok yönlü yeni bir stratejik yol haritasına ihtiyacı olduğunu vurguluyorlar. IMF Başkanı, 'Tek Pazar'ı korumada ve inşa etmede AB'nin daha iddialı bir birlik bütçesi ile 'cömert' olması gerektiğini; ancak bu cömertliğin 'geçmişin endüstrilerini' korumaktan çok, geleceğin fikirlerini teşvik etme yönünde ilerlemesi gerektiğini hatırlatıyor. IMF bunun için de, AB içerisinde hala varlığını sürdüren ticaret engellerini kaldırarak başlanması gerektiğinin altını çiziyor.
Geçtiğimiz cuma yayınlanan yazımızda vurguladığımız üzere, ister IMF, ister OECD, Avrupa'nın bu derece 'katı' bir işgücü piyasası anlayışıyla devam edemeyeceği hep vurgulanmakta. Avrupa'da işgücüne, dijitalleşme boyutu da dikkate alınarak, yüksek beceriler kazandırılması daha özgürce hareket etmelerine izin verilmesi tavsiye ediliyor. Başkan Georgieva'nın bir diğer uyarısı, enerji güvenliği adına, sınır ötesi elektrik şebekeleri de dahil olmak üzere, AB altyapısına yatırım yapılmasının elzem olduğu. Çünkü, AB ülkelerinin sadece 'yaşlanan nüfus' değil, aynı zamanda 'yaşlanan altyapı'nın da büyük bir risk oluşturduğunun artık herkes farkında. IMF Başkanı, AB'yi 'dijital dönüşüm' ve 'yeşil dönüşüm' için gereken yatırım hamlesinin geleneksel finans yöntemleriyle, sadece banka kredileriyle artık olamayacağını; bu nedenle AB ülkelerinin sermaye piyasalarını güçlendirme ve bir sermaye piyasaları birliği oluşturmaya eskisinden daha fazla önem vermeleri gerektiğini de belirtiyor.
IMF Başkanı Georgieva, sadece geçen yıl dahi dünya çapında 2.600'den fazla sanayi politikası önlemi saydıklarını hatırlatıyor. IMF, sanayi sektörlerini koruyucu politikaların iyi tasarlanmaması halinde, bir süre sonra ülke ekonomileri için daha tahrip edici ve rekabetçiliği eritici sonuçlar doğurduğunu ifade ediyor. Bu nedenle, yeni nesil sanayi politikalarının 'koruyucu' bir anlayıştan çok, 'değer zinciri' odaklı tasarlanması ve yüksek katma değer, yüksek ihracat kabiliyetli olarak tasarlanması gerekiyor. Bu nedenle, IMF AB tarafına sanayi politikalarını 'Tek Pazar'ın avantajlarını baltalamayacak bir yaklaşılma geliştirmesini tavsiye ediyor. IMF kritik bir uyarı olarak, dünyanın önde gelen ülkelerinin sanayilerini korumak adına birbirlerine sürekli 'tarife' engeli çıkarmasının da, esasen tüm dünyada tüketicilerin alım gücünü olumsuz yönde etkilediğini ve küresel enflasyon baskısını da arttırdığını hatırlatıyor. Dünya ekonomisindeki başlıkları değerlendirmeyi sürdüreceğiz.