Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

‘İnsani finans’ ve sürdürülebilir kalkınma

Uluslararası finans sistemi tarihinin en zor dönemeçlerinden birisinde. 2020 sonunda, bilhassa küresel virüs salgınının da katlayıcı etkisiyle 280 trilyon dolara, dünya GSYH'sının 3,5 katına ulaşmış olan küresel borç girdabı başta olmak üzere, bugünkü konvansiyonel anlayışla üretim ile para piyasaları arasındaki ilişkinin bu zeminde yürümesi artık çok zor. Reel sektörün katma değerini adeta 'sağan', ülke ekonomisinin üretim, yatırım, istihdam ve ihracat hamlelerine daha yüksek katma değer adına yardımcı olmak şöyle dursun, zaman zaman köstek olan bir küresel finans sistemi yapısıyla, dünya ekonomisi adına 'sürdürülebilir kalkınma'yı konuşmak giderek zorlaşıyor.
Bu nedenle, nasıl ki bugün Türkiye dünyanın her noktasında 'Girişimci ve İnsanı Dış Politika' ile ülkelerin kaderini pozitif yönde değiştirecek bir öncü role, işbirliklerine imza atıyor ise; 2022'de çalışmalarına başlayacak ve hızla bölgesel bir çekim merkezi olacak 'İstanbul Finans Merkezi'nin de, bilhassa katılım finans sistemine yönelik olarak ortaya koyacağı yeniliklerle, reel sektörün yatırım, üretim ve ihracat hamlelerinin desteklenmesi ve geliştirilmesine yönelik olarak geliştireceği yeni yaklaşımlarla, küresel finans sistemine 'İnsani Finans' boyutunda önemli katkıları olacak.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Bu nedenle, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi bünyesinde 'Katılım Finans Dairesi Başkanlığı' kurulmasına karar verilmesi kritik önemde bir adım. Katılım finans sisteminin küresel ölçekte taşıdığı potansiyel 10 trilyon dolara işaret etmesine rağmen, bunun halen dörtte biri kadar bir büyüklüğe sahip olan, 2,5 trilyon dolar hacimli küresel katılım finans sistemi, Türkiye'nin bu alanda gerçekleştireceği atılımlar; katılım finans sisteminin temel prensiplerine dayalı yeni yatırım araçlarının, yeni enstrümanlarının sisteme kazandırılması, reel sektörü destekleyici yeni finansman modelleriyle küresel ölçekte mevcut hacmin hızla potansiyeli yakalamasına önemli bir katkı sağlayabilir.
İşte, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi bünyesinde 'Katılım Finans Dairesi Başkanlığı' tam da bu amaçla kurulmuş durumda. Bir yandan katılım finans sistemine yönelik yeni yaklaşımlar, yeni yol haritaları oluşturarak, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının koordinasyonunu sağlayacak; diğer yandan da, tüm katılım finans sistemine ilişkin bütüncül bir yaklaşımla ilk kez Türkiye'nin katılım finans stratejisini oluşturulacak ve stratejinin tam hakkı verilerek uygulanıp uygulanmadığının da takibini yapacak. Üstelik, katılım finans alanında kamu, özel sektör, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları arasında işbirliğini artıracak iş birlikleri de geliştirilecek.
Önümüzdeki 5 yıl, küresel anlamda, yeni bir finansal mimarinin oluşturulmasını gerekli kılmakta. Katılım finans, insanı merkeze koyan, ahlaki değerleri önceleyen, risk paylaşımına dayalı ve reel sektörü desteklemeye yönelik anlayışıyla, bu yeni küresel finansal mimarinin oluşunda önemli katkılarda bulunma potansiyeline sahip bir alan. Bu nedenle, BM sürdürülebilir kalkınma amaçlarına, insani ve ahlaki yönüyle en büyük katkıyı sağlayacak katılım finans sisteminde Türkiye'nin yeni bir öncülüğe imza atacağı bir sürece yelken açıyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA