Uluslararası ekonomi medyasının gün aşırı, Türkiye'nin ekonomisinin genel makro perspektifi içerisinden cımbızla çektiği konularla yürüttüğü 'algı operasyonu' kabak tadı verdi.
Financial Times'ın TCMB'nin uluslararası rezervlerine yönelik analizinde, 'bilhassa' yıl başından bu yana Türkiye'nin gerçekleştirdiği tahvil ihraçlarından kaynaklanan ciddi döviz girişini, yurtiçine sermaye hareketini görmemezlikten gelip, rezervlere yönelik 'zafiyet' algısı oluşturacak bir makale yayınlaması, iktisat biliminin 'ahlak' kodları açısından utanmaları gereken bir yaklaşımdır. ABD karşılıksız dolar basıyor; diğer yandan ABD Doları bir rezerv para. Japonya yüzde 250 ile dünyanın en ağır kamu borç yükünü taşıyor; diğer yandan Japonlar dünyanın en yüksek tasarruf oranına sahip toplumu.
İktisatta 'birleşik kaplar sistemi' olarak çalışan bir ekosistemde, birbiriyle bağlantılı konular arasından bir 'konu'yu cımbızla ayrıştırmak 'ahlaki' zafiyettir.
TCMB, uluslararası rezervlerini arttırmaya yönelik politikasını ödünsüz sürdürüyor. Rezervleri korumak ve güçlendirmek adına her türlü tedbiri kullanıyor, devreye alıyor. Bu esnada, Hazinemiz ve özel sektör kuruluşlarımız, gerçekleştirecek yatırımlar başta olmak üzere, gerekli olan finansman ihtiyacı için başarılı tahvil ihraçları gerçekleştiriyorlar.
Hazinemizin yılbaşından bu yana gerçekleştirdiği tahvil ihraçlarına 9 milyar dolar satış gerçekleşti, satışın iki katı teklif geldi. Sadece bir haftada, Koç Holding, Şişecam, Yapı-Kredi ve QNB Finansbank'ın 2.5 milyar dolarlık tahvil ihracı oldu ve yine 7-8 kat teklif geldi. Şimdi, TCMB'nin rezervlerini bir tek FT analiz ediyor da, dünyadaki onca finans kurumu, onca uluslararası yatırımcı analiz etmiyor mu?
TCMB uluslararası rezervlerini güçlendirmeyi sürdürürken, 2017 yılı sonundan, 2019 şubat ayı sonuna kadarki 14 ayda Türkiye'nin cari açığı da, yani döviz ihtiyacı da kabaca 30 milyar dolar azalmış.
FT, ekonomi gazeteciliğinde 'ahlaki' kodlara dayalı olarak, eleştiri yaptığı ölçüde, Türkiye'nin yılın daha 3.5 ayında kamu ve özel sektör olarak 13-14 milyar dolar başarılı tahvil ihracı da gerçekleştirdiğini ve son 14 ayda cari açığın da 30 milyar küçüldüğünü yazsa idi, o zaman bu tür makaleleri dikkate alınabilir.
Ama, birileri ısrarla, 'cımbız' operasyonu yapıyor ise, kimse bu tür yorumlara, 'algı' çalışmalarına zerre değer vermeyeceğimizi bilsin.