10 Nisan Çarşamba günü, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ekonomi çevreleriyle ve iş dünyasıyla, Türkiye Ekonomisi'ni ihracat odaklı sürdürülebilir ve sağlıklı bir büyüme trendine ulaştıracak, katma değerli ürün üretimini önceliklendirecek geniş kapsamlı bir reform paketinin öncü detaylarını paylaştı.
Tarif ettiğim makro ekonomik hedefe ulaşmak için oluşturulacak yol haritasının önemli sac ayaklarından birisini Türkiye Ekonomisi'nin 'tasarruf etme kabiliyeti' oluşturmakta. Bu amaçla, bireysel emeklilik sisteminin yeniden yapılandırılması, güçlü ve derinlik kazandırılmış bir sermaye piyasası; bunun yanı sıra, reel sektörün kıdem tazminatı fonunun da bireysel emeklilik sistemi üzerinden yürütüleceği reformist bir adım kritik önemde.
Türkiye Ekonomisi'nin yeni bir sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme fazına, yeni bir döneme geçişi ise, öncelikle reel sektörün mali yapısının güçlendirilmesinden; aynı şekilde bankacılık sektörünün mali yapısının da güçlü kılınması ve sorunlu kredilere yönelik yükün hafifletilmesinden geçiyor.
Bu nedenle, Türkiye Ekonomisi'ne yönelik gelecek tasarımını tanımlayan yeni reform paketinin sağlayacağı ivmeyi pekiştirmek adına, ilk aşamada reel sektör-bankacılık sektörü ilişkisini rahatlatacak adımlara öncelik verilmesi, kamu bankalarına 'sermaye' kabul edilen özel tertip tahvil aktarımı; enerji ve gayrimenkul sektörü kredilerinin banka bilançolarından özel amaçla oluşturulan iki ayrı 'fon'a aktarılarak, bankacılık sisteminin konsolide bilançosu dışında yeniden yapılandırılarak yönetilmesi isabetli adımlar olarak ifade edilebilir.
Enflasyonla mücadele adına, bilhassa tarım ve gıda fiyatlarına istikrar kazandıracak şekilde, arz güvenliğini sağlayacak 'yeni' seracılık yaklaşımı, küçük baş havyan sayısını arttıracak adımlar; tarladan tüketicinin sofrasına tedarik zincirinin yeniden yapılandırılması, kısa vadede diğer öncelikli adımları oluşturmakta. Mayıs ayında detayları paylaşılacak yeni tarım stratejisi ve ağustos ayında paylaşılacak yeni ihracat stratejisi de kritik önemde olacak. Ticaret ve borçlar kanununda yapılacak değişikliklerle, rekabetçiliğini kaybetmiş ve mali yapısındaki bozulmayı telafi etmesi mümkün olmayan reel sektör şirketlerinin daha hızlı bir şekilde pazardan çekilmesini sağlayacak düzenlemeler; herkesin geliri oranında vergi verdiği ve kurumların karlılıkları ölçüsünde kademeli kurumlar vergisi sistemiyle ödüllendirildiği adımlar da unutulmamalı. Önümüzdeki günlerde, açıklanan ilk adımları takip edecek detayları paylaşmayı sürdüreceğiz.