Liberalizm- faşizm tartışması yeni boyutlar kazanıyor mu bizde, emin değilim. Ama bana ilginç gelen bir yanı var işin: Cumhuriyet gazetesi, şimdi liberalizm yanlısı bir tutum sergiliyor. En azından Roger Cohen'in NY Times gazetesinde yayınlanan yazısını çıkış noktası yapıp bazı aydınlara soru sormak yönünde genişletti tartışmayı ki, bana ilginç gelen de o. Öncelikle.
Bu nasıl iştir ki, Cumhuriyet gazetesi dolaylı olarak, liberalizmin 'ölmesine' neredeyse ağıt yakıyor. Roger Cohen'in yazısı neden oluyor bu yakınmaya. Cohen ne bir bilim adamıdır, ne bir kuramcıdır ne de bir düşünür. Bir köşe yazarıdır.
Oysa bu konuda, liberalizmin geldiği, vardığı yer konusunda kazanlar dolusu mürekkeple yazılmış cilt cilt kitaplar var. Cumhuriyet bugüne kadar onlara dayanarak Türkiye'de yazılmış yazılara sırt çevirdi de şimdi Cohen'den hareketle mi bu konuya eğiliyor? Kaldı ki, bu konuda bizde de yazılmış fevkalade yazılar var. Demek hâlâ bu Oryantalist damar, bazı Cumhuriyet yazarlarının pek kıvılcımlı yazılarına rağmen hayli işlek.
Geçelim, sadede gelelim. Birincisi, Cumhuriyet hangi liberalizmin öldüğüne eriniyor? Neo-liberalizm ise bu, varsın ölsün, pek o kadar önemli değil. Kaldı ki, soldan baktığını söyleyen Cumhuriyet'in bugün neo-liberalizmin ölümüne ağıt yakması pek akla sığacak bir husus değil. İkincisi, yok, eğer Cumhuriyet büyük ideoloji liberalizmin öldüğünü söylüyorsa o da gene hayli tartışmalı bir konu. Sol hareketler hayli uzun zaman bu ideolojiyi ortadan kaldırmak için uğraştı.
Diyelim, dünyanın o gününde değiliz. Bugün liberalizmin ölmesiyle daha otoriter, daha ırkçı, daha dışlayıcı siyasetlerin öne çıkmasını kastediyor isek, o başka bir şeydir. Sadece böyle bir saptamayla geçiştirilemez. Daha derine inen sorunlar söz konusudur. Oysa Cumhuriyet hiç o havalardan çalmıyor.