Yurtdışından gelen binlerce öğrenci karantina yurtlarında kaldı ve sosyal medyada burada gördükleri ilgiden, alakadan, özenden söz eden pek çok mesaja rastladım. Bu mesajlar arasında en önemli konuların başında gelen kişisel bakımla ilgili aldıkları paketin içeriğinin kendilerini ne kadar çok mutlu ettiklerini de söylüyorlardı. Doğru ya apar topar salgından kaçarak ülkelerine gelenlerin tek kişilik odalarda kimseyle görüşmeyerek ve dışarı dahi çıkmayarak geçirdikleri 14 günde temel ihtiyaçlar çok ama çok önemliydi.
Önceki gün Procter&Gamble (P&G) Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu ile online toplantıda bir araya gelidğimizde öğrendik ki Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Kızılay ile işbirliği içinde karantina yurtlarının hijyen ihtiyacını karşılamışlar. P&G toplamda on binlerce aileye 7.5 milyon lira değerinde katkıda bulunacakları programları uyguamaya başlamış. Turnaoğlu, Ramazan ayında da 10 bin aileye erzak paketi yardımı yapacaklarını söylüyor. Şirketin hayata geçirdiği en anlamlı proje ise sahibi olduğu makalardan onuncu yılını kutlayan Fairy için yapılan 'Boşa Harcama' projesi.
Turnaoğlu ile yaptığımız toplantıya Gıda Kurtarma Derneği 'nin kurucusu Olcay Silahlı da katıldı. Dünyada tüketim için sunulan gıdaların üçte birinin çöpe gittiğini ve bunun parasal hacminin 1.3 milyar doları bulduğunu hatırlatan Silahlı, hali hazırda 330 bin aileye ulaştıklarını ve P&G ile yeni başladıkları bu proje sayesinde gıda yardımı yapacakları aile sayısının 660 bine ulaşacağını söylüyor. İsrafa karşı toplumsal farkındalık hedeflediklerini söyleyen Tankut Turnaoğlu'ndan, derneğin ihtiyacı olan lojistik altyapıyı finanse etmeye başladıklarını ve bu projeyle 1.5 milyon lira değerinde gıdanın israfının önlenmesinin hedeflendiğini öğreniyoruz.
Silahlı, çöpe giden gıdaların yüzde 60'ının insan tüketimine uygunken atıldığını vurguluyor ve bu gıdaları kurtarmak için en önemli ihtiyaçlarının lojistik altyapı olduğunu söylüyor ve "P&G sayesinde Ege ve Akdeniz bölgelerinde toplama ve dağıtım alt yapısını geliştirme fırsatı yakaladık" diyor.
Salgın döneminde gıdanın kıymetini çok daha iyi anladık. O nedenle özel sektörün böylesi sonuç odaklı ve topluma ve doğaya büyük katkısı olan projelere destek vermesini çok anlamlı buluyorum.