26 milyar dolar cirosu ve 95 ülkedeki 100 bin çalışanı ile dünyanın en büyük araç kiralama şirketi Enterprise, 2014 yılından beri de Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Pandemi döneminde tüm havalimanları kapatılınca ve de şehirler arası seyahatler durdurulup, insanların hareketi kısıtlanınca, dünyada 2 milyon adet aracı bulunan şirketin bu sektörde neler öngördüğünü ve yaptığını merak ediyor ve de Enterprise'ın Türkiye İştirakinin CEO'su Özararslan Tangün ile gün görüntülü online toplantıda bir araya geliyoruz.
Günlük araç kiralama sektörünün Türkiye'de 35 bin araçlık bir pazara sahip olduğu, aylık ya da yıllık kiralamaların da Türkiye'de yaklaşık 270 bin araçlık bir pazarı ifade ettiği biliniyor. Tangün zorluklar nedeniyle 2019 'da dikkatli davrandıklarını, yeni alımdan ziyadede ikinci ele ağırlık verdiklerini söylüyor ve bu yaklaşımın bugün şirketi güçlü bir şekilde, her şeye rağmen ayakta tutmakta büyük etkisi olduğunu anlatıyor. Enterprise Türkiye'nin cirosu 2018 yılında 514 milyon lira iken, geçen yıl 676 milyon lirayı bulmuş. Günlük araç kiralama sektöründeki daralma yaklaşık yüzde 15'lerde seyretmiş.
Tüm bunların ışığında bundan sonra ne olacak? Havalananları kapalı, araç kiralama ofisleri de haliyle iş yapmıyor. Özarslan şehir ofislerini çoğaltmaya başladıklarını söylüyor. Çin'de metro ve otobüs gibi toplu taşımadan kiralamaya geçişlerin arttığını, aynı trendin yakın bir zamanda Türkiye'ye de geleceğini ve salgın nedeniyle de araçları artık adrese teslime geçtiklerini, eskiden bunun için ücret alırken şimdi ücretsiz bu hizmeti verdiklerini ve dezenfekte işlemini hem öncesinde hem de aracı teslim esnasında da yaptıklarını anlatıyor. Öğreniyoruz ki Çin'de araç kiralamada mayıs rezervasyonları geçen yılın mayıs rezervasyonlarını geçmiş.
Nisan ayı bir çok sektör için çok kötü geçiyor. Araç kiralamada da düşüş yüzde 50'lere ulaşmış durumda. Özarslan, "Bu dönem şöyle düşünüyoruz; çalışanına, müşterine, yapabildiğin kadar memleketine, milletine sahip çıkma zamanı. Sağlık çalışanlarına çok özel bir kampanya yaptık. Canla başla çalışan sağlık çalışanlarına büyük indirimlerle ve bir çok özelliği de ücretsiz vererek hizmet veriyoruz" diyor.
Özararslan'a göre, Türkiye bu krize geç girdiği için, en doğru şekilde girmeyi başardı. Türk halkının adaptasyonu da çok yüksek.
Amerikalılar darmadağın olurken, Türkiye'de çözüm odaklı bir yaklaşım var herkeste. Bu işin üstesinden de gelecek bu toplum.
İşte o nedenle kısmi sokağa çıkma yasağını doğru buluyor ve salgının önünü alıp, yoğun bakımların dolup taşmasının önüne geçilmesinin hepimizin yararına olduğunu biliyorum. Şirketlerin de pandemi dönemini doğru stratejilerle ve devlet desteğini de alarak çalışanlarına sahip çıkarak güzel bir şekilde yönettiklerini duymak içimizi ferahlatıyor.