Ne kadar az kişi evden çıkarsa bu salgının yayılmamasında o kadar başarılı olacağız ve büyük bir özveriyle çalışan sağlık çalışanlarının işlerini kolaylaştırıp, tedavi edilerek iyileşen insanların sayısının artmasına yardımcı olacağız. Hal böyleyken sokağa çıkma yasağının uygulandığı günlerde kuryelerin dağıtım yapmasına neden hala izin çıkmıyor anlayabilmiş değilim.
İlk sokağa çıkma yasağında, sabah uyanır uyanmaz bu uygulamalardan birini kullanarak temel bazı gıdaları sipariş etmiş ve yarım saat sürmeden gelmesinden çok memnun kalmıştım. Ancak aynı gün öğlen saatlerinde kuryelerin gönderi yapması durduruldu.
Türkiye'de perekandede bu tarz hızlı gönderi yapan dört şirket bulunuyor ve hepsi de taleplerini Ankara'ya iletmiş. Ticaret Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarının olumlu görüş ilettiğini, TOBB, İsanbul Ticaret Odası ve TÜSİAD gibi kurum ve derneklerin mektup yazdığını duyuyorum ancak gereken izin çıkmıyor. Haklı bir gerekçesi varsa da duymak istiyorum kuşkusuz.
Diğer taraftan bir kuryenin çıkmamasının ne anlama geldiğini öğrenmek için Getir'in kurucusu Nazım Salur'a sordum ve öğrendim ki bir kurye günde 25 ila 30 aileye gidiyor, bu da ortalama 100 kişinin dışarı çıkmaması, markete gitmemesi, otobüse vs binmemesi anlamına geliyor. En basit anlatımla sadece sözünü ettiğim şirkette 5 bin kuryenin olduğunu düşünecek olursa, yüz binlcerce vatandaşın evden çıkmasının önü alınmış olmuyor mu?
Ayrıca öğreniyorum ki kuryelerin ortalama yaşı 27 yani Covid19 salgınında en arz riskli grubu oluşturanlar. Salur, "Hepsi maske takıyor. Sürekli dezenfektan kullanıyoruz ve teslimatı temassız yapıyoruz yani kapının önüne bırakıyoruz" diyor. Hal böyle olunca sokağa çıkma yasağının güvenlikle ilgili değil salgınla ilgili olarak uygulandığını da düşenecek olursak, bu kadar kontrol altında, sıkı denetimli bir uygulamanın neden önü açılmıyor acaba? Bu bir alternatif kanal ama Avrupa ülkelerinde görüyoruz ki herşeyi kapatsalar dahi bu tip uygulamaları kapatmamaya çalışıyorlar.
Online siparişlerini dağıtan şirketler gazete ve su gibi ihtiyaçları da dağıtıyor ama sadece bunları dağıtarak büyük zarar edecekleri de ortada yani bunları dağıtırken neden ekmek ya da peynir de dağıtmalarına izin verilmiyor diye düşünüyorum ve anlamakta zorluk çekiyorum.
***
Türkiye Büyük Millet Meclisi bugün 100 yaşında. Ne hüzünlü ki yıllardır kutlamak için beklediğimiz böylesi muhteşem günde salgın yayılmasın diye sokağa çıkamıyoruz. Olsun, bizler de bayraklarımızla balkonlara asarak bugünü coşkuyla evlerinizde kutlayacağız.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun. Türkiye Cumhuriyeti'inin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle anıyorum.