Şu günlerde yolu Londra'ya düşenler, 2018 Londra Tasarım Bienali'ne katılan Tabanlıoğlu Mimarlık'ın ev kavramını en sade haliyle temsil eden temel kübik formun, bir dizi beyaz çubuk kullanılarak inşa edilmesiyle oluşan ve 'HouseEmotion' ismini verdiği dev enstalasyonuyla karşılaşıyor.
Daha da güzeli, Türkiye'yi temsil eden eser, Londra Tasarım Bienali tasarım editörü Augusta Powell tarafından seçilen, görmeye değer 10 enstalasyonu arasında yer alıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Londra Büyükelçiliği tarafından desteklenen proje, 'Duygusal Durumlar' temasıyla Somerset House'un iç ve dış mekanlarında sergilenen ve aralarında İngiltere, Hollanda, Avustralya, Çin, Lübnan ve İtalya'nın da bulunduğu ülkeleri temsil eden çağdaş tasarım çalışmalarıyla birlikte yer alıyor.
Duyuyoruz ki yurtdışında her sohbet Türkiye ile başlıyor ve negatif yorumların ardı arkası kesilmiyor. Bence bu sohbetlerin gündemini değiştirecek başarıları ön plana yeteri kadar çıkarmıyoruz.
Hem güzel ve nitelikli hem de Türkiye'yi çok iyi temsil eden böylesi projeler ön plana çıkmalı.
Türkiye'deki kıymetli insan kaynağının ortaya çıkardığı değerli eserler takdir edilmeli.
Birkaç yıl önce yine Tabanlıoğlu'nun sanatçı Arik Levy işbirliği ile hazırladığı enstalasyonu Somerset House'da görmüş ve yabancı medya kuruluşlarıyla birlikte bir yemekte buluşmuştuk.
Ne güzel ki Tabanlıoğlu grubu ısrarla her yıl Londra Tasarım Festivali kapsamında proje üretmeye devam ediyor ve de daha da güzeli Londra Tasarım Bienali tarafından davet alıyor.
Öğreniyorum ki prestijli olarak addedilen bu küresel buluşmada yukarıda ismini saydığım ülkelerle birlikte toplamda 40'tan fazla ülke ve bölgeden tasarımcılar eserlerini sergiliyor. Böylece sürdürülebilirlik, göç ve çatışma, toplumsal sorumluluk, sosyal hak ve eşitlikler, kirlilik, iklim ve su gibi çok hayati konular gündeme sanatla geliyor ve yenilikçi çözümlerin konuşulduğu bir platform ortaya çıkıyor.