"Geçmişte fıstık üvey evlattı. Getirisi çok azdı. Hattı 'Baba eker, oğlu yer' diye bir deyiş yerleşmişti. Şimdi altın ürün oldu." Bu cümleler, ünlü belgeselci Coşkun Aral'ın "Fıstığımız Bol Olsun" projesi için çektiği fıstık belgeselinden.
Dün Gaziantep'teydim.
1909 yılında Türkiye'ye gelen ilk ve en eski yabancı sermayeden biri olan İsviçre çikolata markası Nestle, 2011 yılında Tema Vakfı ile birlikte yaklaşık 210 bin kişinin geçim kaynağı olan Antep fıstığının sürdürülebilir tarım uygulamaları ile kalitesini yükseltmeyi, bu yolla üreticinin gelirini artırmayı ve kırsal kalkınmaya çok önemli bir katkıda bulunmayı başardı. Önce 3 yıl TEMA'dan namı diğer 'fıstık dede' Metin Şenol ve Genel Müdür Yardımcısı Hikmet öztürk yönetiminde biri organik, diğerleri iyi tarım uygulaması yapılan örnek bahçelerde çiftçiler eğitildi ve yüksek verim alacakları tarım uggulamalarıyla fıstıklar yetiştirilmeye başlandı. İnanılmaz sonuçlar, uygulamaların yaygınlaştırıldığı ikinci fazın dün bitmesiyle açıklandı.
Ne ilginç ki antep fıstığı, Türkiye'de Nestle tarafından ilk kez üretilen ve önce ihraç edilen yıllar sonra Türk tüketiciyle buluşan Damak markasıyla dünyaca tanındı ancak verimlilikle ilgili temel sorunların çözümünü ancak bugün görebiliyoruz.
Düşünün ki dünya Antep fıstığı bahçelerinin yüzde 35'ine sahip olan Türkiye, yüzde 38'lik paya sahip olan İran'ın ardından ikinci sırada yer alıyor. Ancak bu bahçelerdeki üretimden aldığı pay sadece yüzde 12'ydi. Üretici fıstık bahçelerini geriğinden fazla 8-10 defa sürüyor, daha çok kimyasal ilaç kullanmak zorunda kalıyor, çok suluyor ve verimsiz fıstıklar üretiyordu.
Oysa şimdi yılda iki kez sürerek, az yakıt kullanarak çevreye ve ülke ekonomisine katkıda bulunuyor. Bilimsel yöntemlerle ve organik gübre gibi bilinçli tarım yaparak verimi artırıyor. Toprağı az sürerek çiftçinin her yıl dekar başına yaptığı tasarruf 30-35 litreye yani yaklaşık 150-200 liraya ulaşıyor.
Öğreniyoruz ki Tema ve Nestle işbirliği ile oluşturulan örnek bahçelerdeki verim yüzde 50'lere varan oranda artış gösteriyor ve hal böyle olunca, projeye dahil olmayan çiftçiler de yöntemleri öğrenmeye başlıyor. Yani çarpan etkisiyle dalga dala yayılıyor iyi tarım uygulamaları.
Tema projeyle 450 üreticiye sürdürübelir tarım uygulamaları eğitimi vermeyi başarmış. Sertifika alan işçilerden 50'si kadın. Eğimli bahçelerde seki ve teraslarla erozyon kontrol altına alınıyor ve entegre mücadele teknikleri ile hastalık ve zararlı popülasyonları yüzde 80 oranında azaltılıyor.
Nestle'nin 8 yılda 3.3 milmilyon lira harcadığı projenin Antep fıstığı üreten çiftçileri nasıl değiştirdiğini yerinde görmek için Nestle Türkiye Genel Müdürü Özgür Karakaş ve TEMA Vakfı Genel Müdürü Oben Akyol ile birlikte Antep'te fıstık hasatına katıldık.
Gördük ki genelde aşısız fidan dikimi ve yanlış uygulamalarla çiftçi geçmişte bahçelerinden 10 yıl sonra ürün alan çiftçiler 2-4 yaşındaki fidanların aşılanarak yapılan üretimi sonucu 5-6 yıl sonra bahçelerinden fıstık almaya başlamıştı.
Bu uygulamaya dahil olanların yüzü gülüyordu Antep'te. Türkiye zor zamanlardan geçerken, TEMA'yla gerçekleştirilen böylesine doğru projelerin ülkeye en güzel katkıyı yapacağını bizzat Antep fıstığı bahçelerinde yaşadık.