Ağustos ayı içinde son gelişmeleri yerinde görmek üzere Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir ile yeni havalimanına gittiğimde, Limak Holding'in kurucuları Nihat Özdemir ile Sezai Bacaksız'ı toplantı yaparken bulmuştum.
Laf lafı açıp da Ebru Özdemir 2017 yılında kurulan ve 12'nci konserini Çeşme'de veren Limak Filarmoni Orkestrası'nın Zeki Müren Şarkıları konserlerinin tamamlanmakta olduğunu anlatınca; Nihat Özdemir, "Hadi türküler başlasın" dedi heyecanla. Belli ki dünyaca ünlü tenor Murat Karahan'dan ve orkestradan Anadolu'nun eşsiz türkülerini dinlemeyi Nihat Özdemir de dört gözle bekliyordu.
Bütün iş yoğunluğuna rağmen Anadolu'ya da yayılan tüm konserleri ön sıradan izleyen Ebru Özdemir gerçekten müthiş bir projeyi hayata geçirdi. Öyle ki bu Zeki Müren şarkılarıyla geçmişe yolculuk yapanlar, eski günleri hatırlayıp hislenenler konser esnasında gelip Ebru Özdemir'i kucaklıyorlarmış. "Bu konserler binlerce insanı mutlu etti. Çok seviniyorum" diyor Özdemir ve ben de merak ediyorum, toplamda kaç bin kişi izledi bu konserleri diye. Özdemir, "22 bin kişiyi bulduk ama Instagram'dan canlı da yayınlandığı için çok daha fazla dinleyiciye ulaştık" diyor.
Özdemir şu günlerde türkü seven dostlardan repertuar için beğendikleri türküleri listelemekle meşgul. Bu yıl bitmeden kasım ayı gibi İstanbul ve Ankara'da Limak Filarmoni Orkestrası'nın türkü konserleri başlayacak ve sanat yönetmenliğini Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü tenor Murat Karahan'ın yaptığı orkestra Anadolu'daki gidilmemiş illere turneler düzenlemeye devam edecek. Ekonomide zor günler yaşanırken, iş insanlarının Türkiye'ye iyi gelen projeleri durdurmaması, bütçesini kısmaması sevindirici. Böyle zamanlarda ilk vazgeçilen en çok sevilen ama kâr amacı gütmeyen projeler olduğu için şirketlere yük olduğu düşünülen kültür, sanat, spor, eğitim gibi projeler oluyor genelde.
Sırası gelmişken, yukarıda sözünü ettiğim nedenlerle Doğuş Grubu'nun kıymetli fotoğraf sanatçımız Ara Güler'in paha piçilemez arşivini hem dijital ortama taşıması hem de ismine harika bir müze açmasını takdirle karşılıyorum. Doğuş Grubu bir taraftan kredi borçlarını bankalarla anlaşarak yeniden vadelendirerek yatırımlarına devam ediyor, diğer taraftan da Bodrum Klasik Müzik Festivali, Kapadokya'daki Cappadox ve Bomontiada'daki Ara Güler Müzesi ile Türkiye'nin kültür ve sanat hayatına kalıcı ve güzel dokunuşlar yapıyor.
Dile kolay, Ara Güler, Türkiye'nin 70 yıllık tarihini fotoğraflarla belgeledi. Fotoğraf, video, belgesel, hikâye, kitap, tablo ve çeşitli objelerden oluşan koleksiyonunu da kendisi adına açılan müzeye bağışladı. Dileyenlerin bu müzeyi ücretsiz olarak dolaşabileceğini de bir dipnot olarak belirteyim.